| Şarkı söylenecek. | The song will be sung. |
| Köprü inşa edilecek. | The bridge will be built. |
| Kapı kapatılacak. | The door will be closed. |
| Pencere açılacak. | The window will be opened. |
| Pasta yapılacak. | The cake will be made. |
| Para harcanacak. | The money will be spent. |
| Elbise ütülenecek. | The dress will be ironed. |
| Bu, gördüğüm en güzel gün batımıydı. | This was the most beautiful sunset I’ve ever seen. |
| O, sınıfın en zeki öğrencisi. | She is the smartest student in the class. |
| Bu, yediğim en lezzetli yemekti. | This was the most delicious meal I’ve ever eaten. |
| Everest, dünyanın en yüksek dağıdır. | Everest is the highest mountain in the world. |
| Bu, şehrin en eski binasıdır. | This is the oldest building in the city. |
| O, takımın en hızlı koşucusu. | He is the fastest runner on the team. |
| Bu, kütüphanedeki en popüler kitaptır. | This is the most popular book in the library. |
| Bu, en karmaşık sorundu. | This was the most complicated problem. |
| Bu, yaptığım en kolay işti. | This was the easiest job I’ve ever done. |
| Bu, hayatımın en mutlu günüydü. | This was the happiest day of my life. |
| Kahve çaydan daha acı. | Coffee is more bitter than tea. |
| Elma armuttan daha tatlı. | An apple is sweeter than a pear. |
| Bu elbise o elbiseden daha pahalı. | This dress is more expensive than that dress. |
| O daha genç. (Erkek için) | He is younger. |
| O daha genç. (Kadın için) | She is younger. |
| Köpek kediden daha büyük. | A dog is bigger than a cat. |
| Bugün daha iyi hissediyorum. | I feel better today. |
| Bu ev o evden daha küçük. | This house is smaller than that house. |
| Otobüs trenden daha yavaş. | The bus is slower than the train. |
| Beni seviyor. | He/She loves me. |
| Seni görüyorum. | I see you. |
| Onu tanıyorum. | I know him/her/it. |
| Bizi ziyaret ediyorlar. | They are visiting us. |
| Sizi duyuyorum. | I hear you. |
| Onları bekliyorum. | I am waiting for them. |
| Bana yardım et. | Help me. |
| Sana inanıyorum. | I believe you. |
