AyşeBeril's English Vocabulary
🇹🇷 » 🇬🇧
Learn English From Turkish
Learn English From Turkish
Practice Known Questions
Stay up to date with your due questions
Complete 5 questions to enable practice
Exams
Exam: Test your skills
Test your skills in exam mode
Learn New Questions
Manual Mode [BETA]
The course owner has not enabled manual mode
AyşeBeril's English Vocabulary - Leaderboard
You may also like
You may also like:
AyşeBeril's English Vocabulary - Details
Levels:
Questions:
521 questions
🇹🇷 | 🇬🇧 |
Beden eğitimi | Physical education |
Öğretmen olmak isterim. | I want to be a teacher. |
Benim kedim yok. | I don't have a cat. |
Kedi isterim. | I want a cat. |
Annem kedi istemez. | Mum doesn't want a cat. |
Odam | My room |
Odamdayım. | I am in my room. |
Arkadaşlarım mutlu. | My friends are happy. |
Arkadaşlarımla | With my friends |
Bir şeyler yiyorlar. | They are eating something. |
Ben öğrenciydim. | I was a student. |
Ben bir çocuktum. | I was a child. |
Zengindiler. | They were rich. |
Onlar bizim arkadaşlarımızdı. | They were our friends. |
Meşguldüm. | I was busy. |
Uykuluydum. | I was sleepy. |
İstanbul'daydık. | We were in İstanbul. |
Biz meşguldük. | We were busy. |
Ben doktor olacağım. | I will be a doctor. |
Mutlu olacaklar. | They will be happy. |
Mutlu değildi. | She wasn't happy. |
Ali çok uzundu. | Ali was very tall. |
Ayşe çok uzun değildi. | Ayşe wasn't very tall. |
Bizimle birlikteydiler. | They were with us. |
Ali ve Veli arkadaştı. | Ali and Veli were friends. |
Ali ve Veli arkadaş değildi. | Ali and Veli weren't friends. |
Annem evdeydi. | My mom was at home. |
Babam Londra'da değildi. | My dad wasn't in London. |
_ _____, my stationery shopping was expensive. (Maalesef, kırtasiye alışverişim pahalıydı.) | Unfortunately |
Bugün hava nasıl? | How is the weather today? |
Hazır mısın? | Are you ready? |
Hazırım. | I am ready. |
Hava nasıl? | How is the weather? |
Birçok arkadaşım var. | I have many friends. |
Arkadaşlarımı severim. | I like my friends. |
Kuş istemem. | I don't want a bird. |
Evimi severim. | I like my house. |
Arabaya ihtiyacım yok. | I don't need a car. |
İki tablet isterim. | I want two tablets. |
İyiyim. | I am good. |
Hava güneşli. | The weather is sunny. |
Hava sıcak. | The weather is hot. |
Bilgisayarım yeni. | My computer is new. |
Babamı severim. | I like my father. |
Annemi severim. | I like my mother. |
Ben bir öğrenciyim | I am a student |
Ben erkek değilim. | I am not a boy. |
Ben kız değilim. | I am not a girl. |
Ben bir çocukum. | I am a boy. |
Ben bir kızım. | I am a girl. |
Bir fare var. Bu beyaz. | There is a mouse. It is white. |
Bir kapı var. Bu kahverengi. | There is a door. It is brown. |
Burada bir adam var. O yaşlı. | There is a man. He is old. |
Bir çocuk var. O genç. | There is a boy. He is young. |
Bir polis var. O havalı. | There is a policewoman. She is cool. |
Burada bir bilgisayar var. Bu siyah. | There is a computer. It is black. |
Bir kadın var. O bir doktor. | There is a woman. She is a doctor. |
Büyükanne genç değil. | Grandma is not young. |
Top sarı değil. Yeşil. | Ball is not yellow. It is green. |
Mutlu değilim. İmutsuzum. | I am not happy. I am sad. |
Büyükbabanız kim? | Who is your grandpa? |
Hazırız. | We are ready. |
Bir bilgisayara sahibim. | I have a computer. |
Tabletim pembe. | My tablet is pink. |
Bir Bilgisayar isterim. | I want a computer. |
Bisiklete sahip misin? | Do you have a bike? |
Yeni bir bilgisayar isterim. | I want a new computer. |
Bir bisiklete sahibim. | I have a bike. |
Eski bir bilgisayar istemem. | I don’t want an old computer. |
Bisikletimi severim. | I like my bike. |
Yeni bir bilgisayar istemem. | I don’t want a new computer. |
Bu bir kaplan. | This is a tiger. |
Mavi bir bilgisayar isterim. | I want a blue computer. |
Pembe bir bilgisayar isterim. | I want a pink computer. |
İzgi eski bir bilgisayar ister. | İzgi wants an old computer. |
Bilgisayarımı severim. | I like my computer. |
Giderim | I go. |
Giderim | I go. |
Giderim | I go. |
Giderim | I go. |
Giderim | I go. |
Giderim | I go. |
Yüzebilirim. | I can swim. |
Uçamam. | I can't fly. |
İngilizce konuşabilirim. | I can speak English. |
Türkçe konuşabilirim. | I can speak Turkish. |
Yürüyebilirim. | I can walk. |
Arapça konuşamam. | I can't speak Arabic. |
Atlayamam. | I can't jump. |
Acı biber yiyebilirim. | I can eat chilly pepper. |
Kuşları görebiliyor musun? | Can you see the birds? |
Beni duyabiliyor musun? | Can you hear me? |
KUşları görebilirim. | I can see the birds. |
Kuşum uçamaz. | My bird can't fly. |
Pazar günü okula gitmedim. | I didn't go to school on Sunday. |
Dün uyumadım. | I didn't sleep yesterday. |
Dün dışarı çıkmadım. | I didn't go out yesterday. |