SEARCH
🇬🇧
MEM
O
RY
.COM
4.37.48
Guest
Log In
Homepage
0
0
0
0
0
Create Course
Courses
Last Played
Dashboard
Notifications
Classrooms
Folders
Exams
Custom Exams
Help
Leaderboard
Shop
Awards
Forum
Friends
Subjects
Dark mode
User ID: 999999
Version: 4.37.48
www.memory.com
You are in browse mode. You must login to use
MEM
O
RY
Log in to start
Index
»
İrem's Vocabulary
»
Chapter 1
»
19th Nov
level: 19th Nov
Questions and Answers List
level questions: 19th Nov
Question
Answer
satmak
to sell
günde beş kez
five times a day
mükemmel komşu
the perfect neighbour
hatırlamak
to recall
çim biçmek
to mow lawn
davet etmek
to invite
tarif etmek, tanımlak
to describe
uzman
expert
özel bir şekilde, gizli bir şekilde
privately
bir yerde yaşamak, ikamet etmek
to inhabit somewhere
tuhaf
bizarre
yumuşak huylu
mild-mannered
bakımlı
well-groomed
büyümek (insanlar için)
to grow up
kırsal
rural
cadı
witch
bir zamanlar, bir kere
once
mahkeme
court
tam olarak
precisely
masal
fairy tale
kavga, dövüş, mücadele
fight
için
for
-nın, -nin
of
petrol
oil
milyon
million
milyar
billion
ham petrol varilleri
barrels of crude oil
haline gelmek
to become
- larından biri
one of the
vahşi
wild
ren geyiği
reindeer
koli, paket
parcel
getirmek
to bring-brought-brought
öğrenmek, bulmak
to find out
kırmızı "tuğla" üniversiteler
red "brick" universities
"yaklaşık"
there were "about" ten people.
pul koleksiyonu
stamp collection
tuhaf görünümlü
strange-looking
devam etmek
to go on
içeri girmek
to go in
birisi iyi geçinmek
to get on well
toplu taşıma aracından inmek
to get off
hırsızlık amacıyla bir eve gitmek
to get in
o zaman
then
sabırsızlıkla
impatiently
yırtarak açmak
to tear open
gümüş
silver
menteşeli kapak
hinged lid
istihdam etmek, iş vermek
to employ
işveren
employer
çalışan
employee
istihdam, iş verme
employment
eğitmen-eğitim alan kişi
trainer-trainee
getirdi-satın aldı
brought-bought
uçağın havalanması
to take off
dinlenmeye
to lounge
madencilik kasabası
mining town
kare
Square
üçgen
triangle
dikdörtgen
rectangle
reddetmek
to refuse
rüşvet
bribe
hayran olmak
to adore
başıboş hayvan
stray animal
dakik postacı
punctual postman
tuhaf
weird
ev yapımı şarap
homemade wine
etkileyici, şefkatli
touching
suçlu
criminal
şaşkın, kafası karışık
confused
kol saatini
watch
dilemek
to wish
hasta
sick
getirmek
to bring
pişirmek
to cook
bir topluluk
a community
gerçekleşmek
to take place
ziyafet
feast
yaklaşık altmış bin
about sixty thousand
tüketmek
to consume
almak
take
harap etmek
to devastate
vurmak
to hit-hit-hit
hayvan barınağı
animal shelter
bir şans bulmak
to find a chance
köpek yavrusu - kedi yavrusu
puppy-kitten
-dığı sürece
as long as
organizasyon yemeği
banquet
birini yoldan araçla vs. almak
to pick up somebody
bir okula kaydolmak
to enroll at a school
-sa bile
even if
bir şey yapmaya teşebbüs etmek
to attempt doing something
taklit etmek
to emulate
birini bir şey yaptığı için azarlamak
to scold somebody for doing something
delmek
to drill
emekli asker
veteran
hak etmek
to deserve
saygı duyma, önünde eğilmek
reverence
görüntülemek
to view
kusur
flaw