SEARCH
You are in browse mode. You must login to use MEMORY

   Log in to start

level: 22 Feb

Questions and Answers List

level questions: 22 Feb

QuestionAnswer
harcamaexpenditure
pahalıexpensive
bir şeyi genişletmekto expand something
çeşitli türlerdiverse species
ekonomik “boyut”economic "dimension"
çeşitlilikdiversity
ek, ilavetenadditional, additionally
"düşmanca" - misafirperver"hostile" - hospitable
ilgili - alakasızrelevant - irrelevant
yanıltıcı verilermisleading data
zarar vermekto incure damage
artırmak - "azaltmak"to increase - to "reduce"
tercihenfavourably
ayrı - ayrı bir şekildeseparate - separately
dikkatli - dikkatli bir şekildecaution - cautiously
İyi sağlık + temizlik koşullarısanitary conditions
bulaşıcı hastalıkcontagious disease
tehlikeli derecede kirlenmiş alandangerously contaminated area
bir filmden bir “sahne”a "scene" from a movie
büyüleyici bir "manzara"a mesmerising "scenery"
yüzleşmekto confront
izin vermek - harçlık/parato allow - allowance
aşmakto surpass
başlatmak - inisiyatifto initiate - initiative
eski anıları geri getirmekto bring back old memories
bir şeye adapte olmak, alışmakto take up
bir şeyi anlamakto make something out
bir görevi yerine getirmekto perform a duty
istihdam etmek - işveren - çalışanto employ - employer - employee
görev vermekto place a duty
özendiriciincentive
birini bir şeyler yapmaya teşvik etmekto encourage somebody to do something
pazardaki istikrarsızlıkinstability in the market
kuralların ihlaliviolation of rules
sokaklarda şiddetviolence in streets
Hukukun üstünlüğürule of law
güvenlik önlemlerisafety precautions
düşük / yüksek önceliklower/higher priority
işçilerin uygunsuz tutumlarıinappropriate attitudes of workers
bir şeyin kapsamına girmekto come under the scope of something
ırk bilimi - etnik bilimantropology
bilgi felsefesi/bilgiye dayalı gözlemepistemology
pazarlama mühendisimarketing engineer
üstün oyuncusuperior player
aşağılık duygularıfeelings of inferiority
üstünlük-aşağılıksuperiority-inferiority
manipüle etmek, elle ayarlamakto manipulate
bir şey yapmaya istekli olmakto be willing to do something
bir şeyi arzulamak - arzuto desire something - desire
sahip olmak - yoksun olmakto own - to lack
tercih etmek - seçenekto opt for - option
sonucuna varmak - sonuçto conclude - conclusion
işaret etmekto signal
fiziksel olarak daha büyük paketlerphysically larger packages
tüketmek - tüketimto consume - consumption
psikolojik olarakpsychologically
birini bir şeye sokmak (başını belaya sokmak vs.)to put somebody at something
muazzam borçenormous debt
belirli ürünlercertain products
belirli, bazı ürünlerparticular products
makulreasonable
tereddüt etmek, tereddütto hesistate, hesitation
çelişki, uyuşmazlıkcontradiction
bir şeyle ilişkilendirilmekto be associated with something
Bir şeyi bir şey olarak düşünmekto consider something to be something
farkında - habersizaware - unaware
abartılı, müsrifexrtravagant
genişletmek - genişletmeto expand - expansion
nesli tükenmeextinction
bir şeyi onaylamakto approve something
desteklemek - bir şeyler lehineto favour - in favour of someting
taraflı, kısmipartial
emtia piyasasıcommodity market
beklemek, ummak - beklentito expect - expection
tek tip tarımlaştırma, bitki tarımına açmaplantation
ağaç kesme operasyonlarıLogging operations
Balta girmemiş ormanvirgin forest
duman bulutuhaze of smoke
sürüklenmek, kaydırmakto drift
uygun, müsaitconvenient
bir şey yapması beklenmekto be supposed to do something