level: 2nd June
Questions and Answers List
level questions: 2nd June
Question | Answer |
---|---|
ot (uyuşturucu) | weed |
genişlik | width |
muhatap | interlocutor, addressee |
civata | bolts |
sineklik | flyswatter |
Bu benim için bir roket bilimi. (çok zor) | It is a rocket science for me. |
sünnet | circumcision |
cırmalamak | crimmering |
uyuşturmak | numb |
narkoz vermek | anesthetize |
ezilmek | be crushed |
akrepler | scorpions |
kasko | Casco, insurance |
dolandırmak | to defraud |
kusmak | to vomit |
kusmak - çıkarmak | to throw up |
gök gürültüsü | Thunder |
kanalizasyon | sewerage system |
kavgalar | quarrels |
tüp | tube |
hamur | dough |
ertelemek | to procrastinate |
bir şey yapmaya mahkum olmak | to be doomed to do something |
kafes dövüşü | cage fight |
üşenmek | to feel lazy |
maaşları ödemek | to pay salaries |
masrafları karşılamak | to cover costs |
borsa | stock market |
düdüklü tencere | pressure cooker |
sinsi | sneaky |
falus | phallus |
özgünlüğü bozmak | to ruin originality |
Seçmeli ders | elective course |
öğretmen açığı | teacher shortage |
üniversite harcı | university tuition |
baştan başlamak | to start over |
istisna | exception |
tuval | canvas |
sözleşmenin ihlali | breach of contract |
utanç verici | embarrassing |
dükkan hırsızı | shop-lifter |
birine katlanmak | to put up with someone |
Kapıyı açmanın sakıncası olur mıuydu? | Would you mind opening the door? |
ne demek, lafı mı olur | not at all |
bir saat sürecek | to last for an hour |
Boşver! | Never mind! |
nesil farkı | generation gap |
Boşluğa dikkat edin! | Mind the gap! |
rengi solmak | to fade in color |
çözülmek | to dissolve |
birini bir şey yapmakla suçlamak | to accuse someone of doing something |
birini bir şey yaptığı için suçlamak | to blame someone for doing something |
Mühendis yıpranma | Engineer burnt out |
Ona gülmemek elimde değil. | I can't help laughing. |
Şimdi sıra sende. | Now, it is your turn. |
şimdilik | for the time being |
Şimdilik fena değil. | So far, so good. |
kaplıcalar | hot springs |
Bir şeyler yapma zamanımız geldi. | It is time for us to do something. |
Bir şeyler yapma zamanı geldi de geçiyor bile. | It is high time for us to do something. |
bariz (malum) sebeplerden dolayı | because of obvious reasons |
taklit etmek, rol yapmak | to pretend |
bulaşmak | smear |
leğen | Basin |
öncülük etmek, işleri kolaylaştırmak | to pave the way |
meslek lisesi | vocational high school |
Allah korusun ... | God forbid ... |
kandırmak | to trick |
Köşeye sıkıştırmak. | Tuck into a corner. |
ebru sanatı | marbling art |
battaniye | blanket |
iskele | pier |
gezi olanakları | excursion facilities |