yani | Namely |
bundan dolayı, bu nedenle | hence |
sabırlı bir zebra | a patient zebra |
endişeli bir baykuş | a worried owl |
önem | significance |
üyeleri hariç | except for their members |
soruya göre | according to the question |
günün geri kalanı | the rest of day |
Bir sonraki antrenman için | for the next workout |
kilo almak | to gain weight |
enerji vermek | to give energy |
kilo almaktan kaçınmak | to avoid gaining weight |
bel kısmı, bel kısmı ölçüsü | waistline |
huysuz, kötü huylu | bad-tempered |
uluslararası düzenlemelere uymak | to comply with international regulations |
Bu çok açık... | It is plain that ... |
yaptırımları kaldırmak | to lift sanctions |
Cevabı detaylandırabilir misin? | Can you elaborate the answer? |
şirket hissedarları | shareholders of the company |
minimalist yaşam tarzı | minimalist lifestyle |
etnik grupların büyük kısmı | the bulk of ethnic groups |
Tavus kuşu gibi gösteriş yapmayı sever. | He likes peacocking. |
gösteriş yapmak | to show off |
sınırlı kaynaklar | finite resources |
sonsuz kaynaklar, sınırsız kaynaklar | infinite resources |
müteakip | subsequent |
Malzeme araştırmalarında ilerleme | Progress in materials research |
çok önemli, kritik öneme sahip | crucial |
kararlı | adamant |
yıkıcı | subversive |
fakirlik sorununun üstesinden gelmek | overcome the poorness problem |
ülkeye beklenen göçmen artışı | the expected surge of immigrants into the country |
içinden geçmek | to run through |
söndürmek | to put out |
aşağı çekmek | to take down |
genel grev | a general strike |
kontrolü ele geçirmek | to seize control |
üretim araçları | the means of production |
özellikle | especially |
daha önce Wise olarak bilinen | previously known as Wise |
sürekli olarak, tutarlı bir şekilde | consistently |
muazzam bir şekilde | tremendously |
yoksul insanlara karşı ayrımcılık | discrimination against poor people |
farklı bir şekilde tepki vermek, reaksiyon göstermek | to reach differently |
güvenmek, bel bağlamak | to rely on |
çekici gelmek, göze gelmek | to appeal |
Kesinlikle haklısın. | You're certainly correct. |
Düşük Fiyatlar | low rates |
nispeten düşük fiyatlar | relatively low prices |
Bir yarışma var. | There is a competition. |
güvenilir bir arkadaş | a reliable friend |
düşünülebilir, akla uygun, makul, algılanabilir | conceivable |
Çok yönlü bir yazardır. | He is a versatile writer. |
O üretken bir yazardır. | He is a prolific writer. |
(birine) ayak uydurmak | (to) keep up with someone |
geri zekalı bir öğrenci | a retarded student |
Beni uğurladı. | He saw me off. |
kolay gelsin, boş ver sakin ol | take it easy |
bir şey yapmaya devam etmek | to keep on doing something |
Adını şuradan alıyor... | He derives his name from ... |
refah | prosperity |
müreffeh milletler | prosperous nations |
NATO genişlemesi | NATO enlargement |
Yeni türlerin ortaya çıkışı | emergence of new species |
ortaya çıkma | arousal |
yetkin-beceriksiz----becerikli - beceriksiz | competent-incompetent |
Olağanüstü sanatçılar, dikkat çekici sanatçılar | Remarkable artists |
pasif içicilik | second-hand smoking |
inşallah, umut vaadeden bir şekilde | hopefully |
yeterli ayrıntılı olarak | in sufficient detail |
sertçe, sert bir şekilde | harshly |
geçici bir sergi | a temporary exhibition |
alakasız detaylar | irrelevant details |
sert eleştiriler | harsh criticism |
yaymak, genişlemek | (to) extend |
kaynak sağlamak, tedarik etmek | (to) supply |
çökmek | (to) collapse |
yaklaşık 250 dönümlük bir arazi üzerinde | over some 250 acres |
Hint-Avrupa halkı | Indo-European people |
oksijen oranı düşük | low in oxygen |
oksijen bakımından yüksek | high in oxygen |
anında, aniden | instantly |
(to) bir yolculuğa çıkmak | (to) set out a journey |
Çabalarını yoğunlaştırıyorlar. | They are intensifying their efforts. |
insan kaçakçılığı - insan ticareti | human trafficking |
ani - aniden | abrupt - abruptly |
Tamamen kayıtsızlar. | They are totally indifferent |
tutarlı, kendi içerisinde tutarlı | coherent |
fani, geçici | transient |
senin yokluğunda | in the absence of you |
sağlam bir hukuk sistemi | a sound legal system |
herhangi bir kaza durumunda | in any event of accident |
Çabalarını takdir ediyorum! | I appreciate your efforts. |
Şirketin başlangıç hedefleri | Starting objectives of the company |
oldukça zor, önemli ölçüde zor | considerably hard |
(to) zor zamanlardan geçmek | (to) go through difficult times |
sel nedeniyle | due to the deluge |
(hesap vermek) | (to) account for |