SEARCH
You are in browse mode. You must login to use MEMORY

   Log in to start

level: 22nd January

Questions and Answers List

level questions: 22nd January

QuestionAnswer
Çok sıkı çalışan Ayşe eleştiriliyor.Ayşe that works very hard is being criticised.
çalışan AyşeAyşe that works.
insanların önündein front of people
kahkaha atan insanlarpeople that laughed
Patronu tarafındanby her boss
birçok insanı çalıştıran patronu tarafındanby her boss that employed many people
Ekibim geldiğinde, ...When my team came, ...
Ambar, depowarehouse
bizim içinfor us
bizim için uygun bir depoa warehouse that is suitable for us
Çok sigara içen arkadaşımMy friend that smokes a lot
kullanmak istemedikwe didn’t want to use
Havluları kullanmak istemedik.we didn’t want to use the towels
çok kirli olan havlularthe towels that were very dirty
havluları kullanamadıkwe couldn’t use the towels
çocuk tarafındanby the kid
Anne ilk öğrenciydi.Anne was the first student.
yürüyerekby foot
ne yazık kiSadly
ondan iki yaş büyüktwo years older than
kısa bir süre sonra gerçekleşirhappens shortly after
seyahat etmek mümkün değilIt is not possible to travel
buluşmakto meet
Bileşenlerin hareketiMovement of components
Sarf MalzemeleriConsumable materials
Tavsiyeme uyun, uyObey my advice
yerel düzenlemelerlocal regulations
gözlükgoggle
Evime her gelişindeEach time you come to my house
Uçağı her kullandığımdaEach time I use plane
hemen, hemencecikimmediately
gevşek kilit teliLoose lockwire
Her yağladığınızdaEach time you lubricate
Ali, Veli'yi kesebilir.Ali can cut Veli.
değiştirme-valfechangeover-valfe
dolgu macunusealant
dumansız alansmoke-free area
Tekstil tiftik içermezTextile-lint free
Bu ilaç seni öksürtüyor.This medicine make you cough.
Sıcak demir seni yakabilir.Hot iron can make you burnt.
Bu toz Ali'yi hapşırtabilir.That powder can make Ali sneeze.
ağır hizmet tabancası tipi gres tabancasıheavy duty pistol type grease gun
Uzantı hortumwith extension hose
bağlayıcıcoupler
Tabanca kullanabilirim.I can use a pistol.
Bir tabanca kullanılabilir.A pistol can be used.
Platform temizlenecek.The platform will be cleaned.
Platform kullanılabilir.The platform can be used.
Platformu kullanabilirsiniz.You can use the platform.
kartuşsuzwithout cartridges
kırmızı ceketli bir kıza girl with a red jacket
fişekli bir silaha gun with cartridges
fişekli bir tüfeka rifle with cartridges
kartuşsuz tüfeka rifle withOUT cartridges
çıkıntılı uzantılıwith ridged extension
Uçak ve motor üreticilerine danışınConsult with the airplane and engine manufacturers
yayınlanmış talimatlarpublished instructions
servis ömrü sınırlarıservice-life limits
bağlantı noktası denetimiattach-point inspection
Kolları inceleyinInspect the levers
kir kaçaklarılinkages for dirt
Kontrol et ve değiştirInspect and replace
gerektiğinde değiştirinreplace when necessary
Gördüğüm kızthe girl I saw
satın aldığım elbisethe dress I bought
onun içinfor her
mevcut yöntemthe current method
zamanlanmış,planlanmış bakım görevlerischeduled maintenance tasks
İkinci el bir araba yepyeni bir arabadan daha ucuzdur.A used car is cheaper than a brand new car.
Türkiye'de ikinci el arabalar kullanılıyor.Used cars are used in Turkey.
Lütfen kırık bir cıvatayı tekrar kullanmayın.Please do not use a broken bolt again.
az gelişmiş ülkelerdein under-developed countries
Kullanılmış arabalar tercih edilir.Used cars are preferred.
İkinci el otomobiller tercih edildiUsed cars were preferred
Kullanılmış arabanın kırık camlarıBroken windows of the used car
Kırık camlı kullanılmış arabaThe used car with broken windows
Babam kullanılmış bir araba almalı.My father should buy a used car.
planlanan bakım görevleriplanned maintenance tasks
kabul edilebiliracceptable
Düzenleyici makamlarRegulatory authorities
ÜreticilerManufacturers
Kalan bakımThe remaining maintenance
rutin olmayan bakımnon- routine maintenance
Peynir sütten oluşur.Cheese consists of milk.
tutarsızlıkları düzeltmekto correct discrepancies
kontroller sırasında not edilen tutarsızlıklardiscrepancies noted during checks
farklı -- farklılıklardifferent - difference
zamanlanmış görev geliştirme süreçlerischeduled task development processes
Ayrı analizSeparate analysis
askeri bölgeMilitary zone
Kısıtlı bölge - yasak bölgeRestricted zone
Süreç OdaklıProcess Oriented
Alttan Yukarı YaklaşımBottomUp Approach
Görsel kontrolVisual Check
İşlevsel DenetimFunctional Check
yeniden çalışmarework
Belirtilen bir standarta specified standard
Daha yeni döndüm.I just returned
pahalı bile değildiit wasn’t even expensive
harika manzarawonderful view
tanınmış müzewell-known museum
ilginç büyük müzeinteresting huge museum
benim için özel ikramspecial treat for me
lezzetli yemek(tasty) delicious food
şimdiden bir sonraki tatilimiz hakkında konuşuyoruzwe’re already talking about our next vacation
gözlerini kandırmak (göz yanılması)trick your eyes
gibi görünmek - benzemeklook like
talepdemand
tadını çıkarmak - keyif almakenjoy
neyse kifortunately
karesquare
kılavuzguide
keşif gezginiexpeditioner
korkmuşscared
sona ermek , bulunmakend up
Kendimi burada buldum.I ended up here
engelli, devre dışıdisabled
kilisechurch
Zamanım yokI do not have time
Bu duruma nasıl geldim bilmiyorum.I dont know how I ended up in this situation
Çay içmek istiyorum.I would like to drink tea
kalp hastalığıheart disease
Uzmanlar endişeleniyorExperts worry
Tahılgrains
önlemek, engellemekprevent
kaldırım - yaya yolusidewalk - pedestrian path
bitki yetiştirmekgrow plants
İşte bu yüzdenthat is why
Görmeyi bıraktım.I stop seeing
birçok kutumany boxes
ölmek - vefat etmekdie - passed on - pass away
yan kapı - yan taraf - yan komşunext door
Yediğim en iyi sebzelerThe best vegetables I ever ate
akciğerlung
fırınoven
sonundain the end
bir araya gelmekcome together
bir işletmeyi çalıştırmakto run a business
araba kiralamakto rent a car
kendi konsollarıtheir own consoles
etrafta yatmaklie around
bilet kapılarıticket gates
ancak, fakathowever
korkmakafraid of
ev aramak, bakmaklooking for a home
hatırlamakremember
papağanparrot
mektup, harfletter
lezzetlitasty, delicious
avlamakto hunt
kesmekto cut down
yola çıkmak, başlamakset out
ağaç kesicisilogger
huşu ile dolu - müthiş, harika, hayranlıkfilled with awe - awesome, amazing
Yardım et, kurtar beniHelp, save me.
hala oradastill there
Orada hala daha büyük bir ağaç olabilirThere may still be a bigger tree out there.
Onu parkta bıraktım.I left her at the park
Hiç elma kalmadı.There aren't any apples left
yolpath