SEARCH
🇬🇧
MEM
O
RY
.COM
4.37.48
Guest
Log In
Homepage
0
0
0
0
0
Create Course
Courses
Last Played
Dashboard
Notifications
Classrooms
Folders
Exams
Custom Exams
Help
Leaderboard
Shop
Awards
Forum
Friends
Subjects
Dark mode
User ID: 999999
Version: 4.37.48
www.memory.com
You are in browse mode. You must login to use
MEM
O
RY
Log in to start
Index
»
Esra's English Vocabulary
»
Chapter 1
»
Level 1
level: Level 1
Questions and Answers List
level questions: Level 1
Question
Answer
(to) have a lesson
(bir) ders almak
I like my son.
Oğlumu severim.
I like my daughter.
Kızımı severim.
I have a son.
Bir oğlum var.
I have a car.
Bir arabam var.
I like sleeping very much
Uyumayı çok seviyorum
I want to eat an orange
Bir portakal yemek istiyorum.
I don' t like travelling.
Seyahat etmeyi sevmiyorum.
I don' t like living in Gümüşhane.
Gümüşhane'de yaşamayı sevmiyorum.
I want to go to İstanbul
İstanbul'a gitmek istiyorum
I like going out
Dışarı çıkmayı severim.
I want to read a book
Bir kitap okumak istiyorum
I don't like ironing
Ütü yapmayı sevmiyorum
I like swimming.
Yüzmeyi seviyorum.
I like walking.
Yürümeyi seviyorum.
I like sport.
Sporu severim.
I like eating.
Yemek yemeyi severim.
I like cooking.
Yemek yapmayı severim.
I like reading book.
Kitap okumayı severim.
I like studying
Ders çalışmayı severim
I like my children
Çocuklarımı seviyorum.
I have a house.
Bir evim var.
I want a car.
Bir araba istiyorum.
Do you like your house?
Evini seviyor musun?
Do you want to go to abroad?
Yurtdışına gitmek ister misin?
Do you have a computer?
Bir bilgisayarın var mı?
Hello!
Merhaba!
Nice to meet you!
Tanıştığıma memnun oldum!
How are you?
Nasılsın?
I am fine, thanks!
İyiyim, teşekkürler!
Good morning!
Günaydın!
Good afternoon!
Tünaydın!
Good evening!
İyi akşamlar!
See you later
Sonra görüşürüz.
Good night!
iyi geceler!
See you soon!
Görüşmek üzere!
Have nice day!
İyi günler!
Have a nice weekend!
İyi hafta sonları!
Excuse me!
Affedersiniz!
I am sorry.
özür dilerim
Good Luck!
İyi şanslar!
Bless you!
Çok yaşa!
(to) cook pasta
makarna pişirmek
(to) walk in the park
parkta yürümek
(to) go shopping
alışverişe gitmek
(to) sleep in bed
yatakta uyumak
(to) clean the house
Evi temizlemek
(to) wash the dishes
bulaşıkları yıkamak
(to) travel to Ankara
Ankara'ya seyahat etmek
(to) eat something
bir şeyler yemek
(to) wake up
uyanmak
(to) go to bed late
geç yatmak
to get up early
erken kalkmak
(to) study every day
her gün ders çalışmak
(to) do housework
ev işi yapmak
(to) make a coffee
kahve yapmak
to get dressed
giyinmek
(to) come my house
evime gelmek
(to) watch TV
TV seyretmek
(to) take a photo
fotoğraf çekmek
(to) ask
sormak
(to) repeat
tekrar etmek
(to) go
gitmek
(to) come
gelmek
(to) have
sahip olmak
(to) do
yapmak
(to) bring
getirmek
(to) wash
yıkamak
(to) talk
konuşmak
(to) drive
sürmek
(to) like
beğenmek, sevmek
(to) eat
yemek (fiil)
(to) read
okumak
(to) sell
satmak
(to) buy
satın almak
(to) sleep
uyumak
my house
evim
about my house
evim hakkında
to my house
evime
in a house
bir evde
in the house
evde
to my work
işime
from my work
işimden
in my garden
bahçemde
in the garden
bahçede
in a garden
bir bahçede
with my family
ailemle
at 7.30 o'clock
saat 7.30'da
in the morning
sabahleyin
in the afternoon
öğleden sonra
in the evening
akşamları
to prepare
hazırlamak
have breakfast
Kahvaltı etmek
have lunch
Öğlen yemeği yemek
have dinner
akşam yemeği yemek
lunch break
öğle yemeği arası
(to) prepare
hazırlamak
clothes
giysi
for a while
bir süre için
I am an assistant.
Ben bir asistanım.
have a shower
duş yapmak
meal
yemek
(to) fall asleep
uyuyakalmak
(to) sleep
uyumak
by car
arabayla
by bus
otobüsle
by walk
yürüyerek
my face
yüzüm
my hands
ellerim
my job
benim işim
at the weekend
haftasonunda
at weekdays
hafta içi
(to) start work
işe başlamak
(to) finish work
işi bitirmek
(to) stay
kalmak
(to) arrive work
işe varmak
(to) come back home
eve dönmek
(to) cook meal
yemek pişirmek
(to) wash the dishes
bulaşıkları yıkamak
(to) clean home
evi temizlemek
I do the shopping at weekends
Hafta sonları alışveriş yaparım
I tidy my house on Sundays
Pazar günleri evimi düzenlerim
I sometimes go to the cinema
Bazen sinemaya giderim
I always have breakfast.
Her zaman kahvaltı yaparım.
I never ride a bike.
Ben asla bisiklete binmem.
I usually get up early
Genellikle erken kalkarım
I cook the meal every day.
Ben her gün yemek yaparım.
When I go home, I read a book.
Eve gittiğimde bir kitap okurum.