study skills | çalışma becerileri |
small tips | Küçük İpuçları |
many researches | Birçok araştırma |
many studies about language learning | Dil öğrenimi hakkında birçok çalışma |
things that good language learners do | İyi dil öğrenenlerin yaptığı şeyler |
things that good language learners don't do | iyi dil öğrenenlerin yapmadığı şeyler |
the most useful suggestions | en faydalı tavsiyeler |
I am not afraid of making mistakes. | Hata yapmaktan korkmuyorum. |
People often get things wrong | İnsanlar genellikle işleri yanlış anlar |
You need to notice your mistakes | Hatalarınızı fark etmelisin |
He learns from his mistakes | Hatalarından öğrenir |
We use our body language to express ourselves better. | Kendimizi daha iyi ifade etmek için beden dilimizi kullanıyoruz. |
She is looking for new opportunities. | Yeni fırsatlar arıyor. |
I remembered them | Onları hatırladım |
Leyla often goes to park for walking. | Leyla sık sık yürümek için park etmeye gider. |
I use my dictionary to check the meaning of words. | Sözlüğümü kelimelerin anlamını kontrol etmek için kullanıyorum. |
I also make my own vocabulary list. | Ayrıca kendi kelime listemi de yapıyorum. |
the language you are learning | öğrendiğiniz dil |
outside the garden | Bahçenin dışında |
When you are at home, don't forget to study word sets. | Evdeyken, kelime setlerini incelemeyi unutmayın. |
Extra practice is always helpful. | Ekstra çalışma her zaman faydalıdır. |
self-study | bireysel çalışma |
I can imagine how you felt | Nasıl hissettiğini hayal edebiliyorum |
You need to enjoy process. | Sürecin tadını çıkarmanız gerekiyor. |
I hope you have fun | umarım eğleniyorsundur |
I saw him yesterday | Onu dün gördüm |
It is never too late to enjoy life. | Hayattan zevk almak için asla geç değildir. |
It is never too late for enjoying life. | Hayatın tadını çıkarmak için asla çok geç değildir. |
He sometimes go to work by bus | Bazen otobüsle işe gider |
Ahmet usually gets up late at the weekends | Ahmet genellikle hafta sonları geç kalkar |
They seldom share their belongings | Nadiren eşyalarını paylaşırlar |
Murat rarely does the exercise | Murat nadiren egzersiz yapar |