SEARCH
You are in browse mode. You must login to use MEMORY

   Log in to start

level: 15th August

Questions and Answers List

level questions: 15th August

QuestionAnswer
Araba fiyatları çok düştü, ama buna rağmen bir tane almayı göze alamadık.Car prices have gone down a lot, but even so, we couldn't afford to buy one.
Gösteri ay sonuna kadar devam edecek.The show will be on until the end of the month.
Birisi ona söylemeli, ya sen söyleyeceksin ya da ben.Someone has got to tell her, whether it's you or me.
sevip sevmediğinden emin değildim.I wasn't sure whether you'd like it.
Oldukça küçük olmasına rağmen çok güçlü.Though she's quite small, she's very strong.
Önümüzdeki hafta geliyorlar, ancak ne zaman bilmiyorum.They're coming next week, though I don't know when.
Tamam, partiye geleceğim - yine de geç kalmıyorum.Okay, I'll come to the party - I'm not staying late though.
Hava güzelse bahçede parti yapacağız.We'll have the party in the garden if the weather's good.
İşi alıp almayacağını merak ediyorum.I wonder if he'll get the job.
Ailesi zengindi, oysa benimki mücadele etmek zorunda kaldı.His parents were rich, whereas mine had to struggle.
Yani bu hafta sonu gitmiyoruz?So we're not going away this weekend after all?
Bölge ciddi sellere maruz kaldı ve bu nedenle turistlere oraya seyahat etmemeleri tavsiye ediliyor.The region has suffered severe flooding and tourists are therefore advised not to travel there.
Çok zamanımız olduğu için oldukça yavaş sürdü.He drove quite slowly since we had plenty of time.
Kardeşi kadar uzun değil.He's not as tall as his brother.
Kaçmaya çalışırken arkadan vuruldu.He was shot in the back as he tried to escape.
Ona karşı kanıt olarak kullanılabilir.It could be used as evidence against him.
Daha önce hiç Polonya' ya gitmediğim için, bir rehber aldım.As I'd never been to Poland before, I bought a guidebook.
Sanki yağmur yağabilir gibi görünüyor.It looks as if it might rain.
Memnun oldum. Emily' e gelince ne düşündüğü kimin umurunda.I was pleased. As for Emily, well, who cares what she thinks.
Yeni koşullar Pazartesi itibariyle geçerlidir.The new conditions are effective as of Monday.
Basit ama etkilisimple yet effective
Henüz eve gitmek istemiyorum.I don't want to go home yet.
Onu görür görmez, yanlış bir şey olduğunu biliyordum.As soon as I saw her, I knew there was something wrong.
Er ya da geç bunun işe yaramayacağını anlayacaklar.Sooner or later they'll realize that it's not going to work.
Cesarete artık her zamankinden daha fazla ihtiyaç vardı.Courage now needed more than ever.
Sam en çok salıncaklardan keyif aldı.Sam enjoyed the swings most of all.
Müziğini bir kariyer yerine hobi olarak gördü.He saw his music as a hobby rather than a career.
Genellikle, onu ziyaret etmek için çaba harcadığım zaman neden rahatsız olduğumu merak ediyorum.More often than not when I make the effort to visit her, I wonder why I even bothered.
Şikayet etmek yerine neden bir şeyleri değiştirmeye çalışmıyoruz?Instead of complaining, why don't we try to change things?
Kahve yok - bunun yerine bir fincan çay ister misiniz?There's no coffee - would you like a cup of tea instead?
Nerede olduğunu bile bilmiyorum.I don't even know where it is.
İnsanların birbirleriyle irtibat edebileceği bir tür sistem tasarlamamız gerekiyor.We need to devise some sort of system whereby people can liaise with each other.
Beni iş almayı göze alamayacağım bir pozisyona koydu.It's put me in a position whereby I can't afford to take a job.
Senden farklı olarak ben harika bir dansçı değilim.Unlike you, I'm not a great dancer.
Bana eski moda deyin, ama el yazısı mektupları seviyorum.Call me old-fashioned, but I like handwritten letters.
Raporun tamamı kötü yazılmıştır. Dahası, yanlış.The whole report is badly written. Moreover, it's inaccurate.
Bu tür vakaların nasıl tedavi edileceğini bilmek zor.It's difficult to know how to treat such cases.
Araba kullanırken kimseyle konuşamam.I can't talk to anyone while I'm driving.
Katy utangaç ve sessizken, Tom çok kendinden emin.Tom is very confident while Katy is shy and quiet.
Ve ,işimi sevmekle birlikte sonsuza kadar yapmak istemem.And while I like my job, I wouldn't want to do it forever.
Yaşamak için bir yer bulduğumda size yeni adresimi göndereceğim.Once I've found somewhere to live, I'll send you my new address.
Tam olarak ne zaman bilmesem de, bu akşam geliyor.He's coming this evening, although I don't know exactly when.
Tehlikeli olduğunu bilmesine rağmen, kendi başına yürüdü.She walked home by herself, although she knew it was dangerous.
Şimdiye kadar fazla ilerleme kaydetmedik.So far, we haven't made much progress.
Hala ara sıra futbol oyununu oynuyor.He still plays the occasional game of football.
Sadece ara sıra buluşurlar.They only meet occasionally.
Uydu teknolojisi, daha önce hiç olmadığı gibi, büyük uluslararası etkinliklerin sürekli televizyon kapsamı için fırsat sunuyor.Satellite technology offers the opportunity, as never before, for continuous television coverage of major international events.
Sadece son zamanlarda garip bir şekilde unutmaya başladık.It's only recently that we've strangely begun to forget it.
O zamana kadar mükemmel bir çocukluğunuz vardı.Up until then, you'd had a perfect childhood.
Daha yaşlı görünecek şekilde saçlarını kaldırmıştıShe had put her hair up so as to look older