| She is pregnant! She is going to have a baby. | O hamile! Bir bebeği olacak. |
| Today at 3 o’clock, I am going to watch TV. | Bugün saat üçte TV izleyeceğim. |
| They are going to meet in the afternoon. | Öğleden sonra buluşacaklar. |
| We are going to eat pasta at home in this evening. | Biz bu akşam evde makarna yiyeceğiz. |
| I like planes. I am going to be a pilot. | Uçakları severim. Ben bir pilot olacağım. |
| I don’t feel good. I am going to go to hospital. | İyi hissetmiyorum. Hastaneye gideceğim. |
| We are going to go to museum tomorrow morning. | Yarın sabah müzeye gideceğiz. |
| I have a toothache. I am going to see my dentist. | Dişim ağrıyor. Dişçimi göreceğim. |
| Ali and Ayşe are going to get married next month. | Ali ve Ayşe gelecek ay evlenecekler. |
| I know! I am going to visit him tomorrow afternoon. | Biliyorum! Onu yarın öğleden sonra ziyaret edeceğim. |
| Oh really! I didn’t know! I’ ll visit him. | Gerçekten mi! Bilmiyorum. Onu ziyaret edeceğim. |
| Yes, I know! I am going to call him back. | Evet! Biliyorum. Onu ziyaret edeceğim. |
| Ok! I’ ll call him back. | Tamam! Onu sonra ziyaret edeceğim. |
| I think I will go to cinema. | Sanırım sinemaya gideceğim. |
| I hope he will be good. | İnşallah o iyi olacak. |
| Look at the black clouds. It is going to rain soon. | Kara bulutlara bak! Yakında yağmur yağacak. |
| I will probably be late. | Muhtemelen geç kalacağım. |
| It will rain tomorrow. | Yarın yağmur yağacak. |
| It’ s cold! I’ll close the window! | Hava soğuk. Pencereleri kapatacağım. |
| He is going to fly to Istanbul tomorrow | Yarın İstanbul' a uçacak. |
| He is going to have cake this evening. | Bu akşam pasta yiyecek. |
| I'm going to buy some books tomorrow. | Yarın bazı kitaplar alacağım. |
| He is going to sell his car this week. | Bu hafta arabasını satacak. |
| They are going to go Istanbul next month. | Önümüzdeki ay İstanbul'a gidecekler. |
