| Parkta yürüyordum. | I was walking in the park. |
| Yeni bir bilgisayara ihtiyacım var. | I need a new computer. |
| Yeni bir eve ihtiyacım var. | I need a new house. |
| Kitapları daha çok okumalıyım. | I should read books more. |
| Arkadaşlarımla bir kitap yazıyorum. | I am writing a book with my friends. |
| Arkadaşlarımla saklambaç oynuyorum. | I am playing hide and seek with my friends. |
| Rusça konuşamam. | I can't speak Russian. |
| Rusça konuşmadım. | I didn't speak Russian. |
| Rusça konuşmamalıyım. | I shouldn't speak Russian. |
| Erken kalkmalıyım. | I should get up early. |
| Geç kalkmamalıyım. | I shouldn't get up late. |
| Arabamızı sattık. | We sold our car. |
| Sabah yedide uyuyordum. | I was sleeping at seven AM. |
| Koştuğumda yoruluyorum. | When I run, I get tired. |
| Yürüdüğümde yorulmam. | When I walk, I don't get tired. |
| Uyandığımda yüzümü yıkarım. | When I wake up, I wash my face. |
| Ben bir soru sormak istiyorum. | I want to ask a question. |
| Annemi ikna edemedim. | I couldn't convince my mum. |
| Dışarı çıkmam gerek. | I need to go out. |
| İçecek suyumuz yok. | We don't have have any water to drink. |
| Çalar saatimi erken kalkmak için ayarladım. | I set my alarm clock to get up early. |
| Kilo vermek için su içiyorum. | I drink water to lose weight. |
| Ekmek almaya gittim. | I went out to buy bread. |
| Okula gitmek için otobüse biniyorum. | To go to school, I take a bus. |
| Para kazanmak için çalışmalıyım. | TO earn money, I should work. |
| Biraz ekmek almak için süpermarkete gittim. | To buy some bread, I went to the supermarket. |
| Anneme yardım etmek için salata hazırladım. | To help my mother, I prepared the salad. |
| klima | AC / air conditioner |
