We run | Biz koşarız |
We see. | Görürüz. |
We play, you play | Biz oynarız, siz oynarsınız |
You sleep | Uyursun |
They pay | Öderler |
There ıs no cold summer | Soğuk yaz olmaz |
Dineer without cheese is impossible. | Peynirsiz akşam yemeği olmaz |
I swim and he swims | Ben yüzerim ve o yüzer |
I walk and He walks | Ben yürürüm ve O yürü |
I play | Ben oynarım |
The child sees the man | çocuk adamı görür |
He pays me | O bana öder |
he sees the bird | O kuşu görür |
I have dinner with you but you pay | Seninle akşam yemeği yerim ama sen ödersin |
My children sleep | Benim çocuklarım uyurlar |
The horse runs | At koşar |
He works | O çalışır |
They write the book. | Onlar kitabı yazarlar. |
She uses only blue and white | Sadece mavi ve beyaz kullanır |
I'll tell you everything | Sana her şeyi anlatarım |
I'll tell you about you | Seni sana anlatarım |
We support you at home | Evde seni destekleriz |
We support him | Onu destekleriz |
How do you show respect? | Sen nasıl saygı göşterirsin? |
I usually design houses, not cars | Ben genelde ev tasarlarım, araba değil |
Cook the turtles | Kaplumbağaları pişirisin |
Cook the meat | Eti pişirisin |
Fish write books. | Balıklar kitap yazar. |
You work | Sen çalışırsın |
She designs dresses. | O elbise tasarlar. |
The kids say good night. | Çocuklar iyi geceler derler |
Women listen. | Kadınlar dinlerler |
I go to the bar every Sunday | Her pazar bara giderim |
I want to be a singer | Şarkıcı olmak isterim |
I like Chinese food | Çin yemeği severim |
Duo changes his clothes every hour | Duo giysilerini her saat değiştirir |
I hope tomorrow's exam is not difficult | Umarım yarınkı sınav zor değildir |
How do you like the coffee? | Kahveyi nasıl seversin? |
He knows everything | O her şeyi bilir |
You say thank you | Sen teşekkürlar dersin |
I want the cat. | Ben kediyi isterim |
I hope this food is good. | Umarım bu yemek güzel. |
He changes cars every year | O her yil araba değiştirir |
We know very well! | Çok iyi biliriz! |
They pay you. | Onlar sana öderler. |
We play | Biz oynariz |
I see | Ben görürüm |
You sleep | Uyursun |
I walk and he walks | Ben yürürüm ve o yürür |
I swim and he swims | Ben yüzerim ve o yüzer |
I sleep during lunch | Ben öğle yemeği sırasında uyurum |
The turtle walks and the dog runs | Kaplumbağa yürür ve köpek koşar |
The child sees the man | Çocuk adamı görür |
During March, the pool becomes cold | Mart sırasında havuz soğuk olur |
There's no dinner without cheese | Peynirsiz akşam yemeği olmaz |
You design cars | Sen araba tasarlarsın |
We support him | Onu destekleriz |
What do I use? | Ben ne kullanırım? |
They write the book | Onlar kitabı yaztarlar |
I often change my phone | Ben sık sık telefonumu değiştiririm |
I hope the food is good in this restaurant. | Umarım bu restoranda yemekler iyidir |
You say thank you | Sen teşekkürlar dersin |
The women listen. | Kadınlar dinlerler |
You want to be a civil servant | Memur olmak istersiniz |
How do I get home from the bar? | Bardan eve nasıl giderim? |
We swim | Biz yüzeriz |
The cat plays with the man. | Kedi adamla oynar. |
March is cold | Mart ayı soğuk olur |
Ducks sleep at night. | Ördekler gece uyur. |
They pay | Öderler |
I show them Istanbul | Ben onlara İstanbul'u gösteririm |
Some days only sad things happen | Bazı günler sadece üzücü seyler olur |