ikinci el | second hand |
Evde yapacak işlerim var. | I have things to do at home. |
en iyi şey | the best thing |
2023 benim için daha iyi olacak. | 2023 will be better for me. |
Ali, Veli'den daha kötüdür. | Ali is worse than Veli. |
Ders çalışmak istemem. | I don't want to study. |
Annem yemek yapmak istemez. | My mum doesn't want to cook. |
yemek yapmayı severim. | I like cooking. |
İngilizce çalışmayı severiz. | We like studying English. |
Okulda çalışmaya başladım. | At school, I started to study. |
İngilizce öğrenmeye başladım. | I started to learn English. |
Görebilirim. | I can see. |
Ekranınızı görebilirim. | I can see your screen. |
Ailemin geçimini sağlarım. | I provide for my family. |
Bana doğruyu yanlıştan öğretirler. | They teach me right from wrong. |
rahat yatak odası | cozy bedroom |
Ayrıca salıncak seti olan bir arka bahçemiz var. | We also have a backyard with a swing set. |
Ailem benimle ilgilenir ve beni sever. | My parents take care of me and love me. |
Minnettarım. | I am grateful. |
Eşyalarımı düzenli tutmayı severim. | I like to keep my belongings organized. |
Teknoloji çok faydalıdır. | Technology is very useful. |
kullanışlı bir cep telefonu | a useful mobile phone |
Burada ne olur? | What happens here? |
Burada ne oldu? | What happened here? |
Bir kaza geçirdiler. | They had an accident. |
Kardeşinin öldüğünü sanır. | The thinks her brother is dead. |
Kız onun kardeşi olur. - haline gelir (yerine geçer) | The girl becomes her brother. |
Kız kardeşinin kıyafetlerini giydi. | The girl wore his brother's clothes. |
Aynam kırıldı. | My mirror was broken. |
Elim kesildi. | My hand was cut. |
Ali öldürüldü. | Ali was killed. |
Ağaçlar kesildi. | Trees were cut. |
Evimiz boyandı. | Our house was painted. |
Ayakkabılarımız çalındı. | Our shoes were stolen. |
Evleri satıldı. | Their house was sold. |
Ali'nin kedileri öldürüldü. | Ali's cats were killed. |
Ağaçlar kesiliyor. | The trees are being cut. |
Arabam boyanıyor. | My car is being painted. |
Evleri yok ediliyor. | Their houses are being destroyed. |
Kovalanıyorlardı. | They were being chased. |
Bilgisayarlar satılıyordu. | Computers were being sold. |
Bir kaza vardı. | There was an accident. |
kazadan sonra | after the accident |
Kız kardeşini bulamadı. | The girl couldn't find her brother. |
Erkek kardeşi kayıp. | Her brother is lost. |
Bir saraya gider. | She goes to a palace. |
Dük bir hanımefendiye aşıktır. | The duke is in love with a lady. |
düşman bir ülkede | in an enemy country |
erkek giysileri | boys’ clothes |
Viola sarayına varır. | Viola arrives at his palace. |
Onun habercisi (ulağı) olur. | She becomes his messenger. |
Beni Ankara'ya götür. | Take me to Ankara. |
Bu mesajı Olivia Hanım'a götür. | Take this message to Lady Olivia. |
Ben endişeliyim. | I am worried. |