Smoking contributed to his early death. | Sigara içme erken ölüme neden olur. |
blockbuster report | ses getirici rekor |
dire impacts | Korkunç etkiler |
This plan runs counter to his aim | Bu plan onun amacına ters düşüyor. |
She appeared to be crying. | Ağlıyor gibi görünüyordu. |
a series of policy decisions | bir dizi politik kararlar |
all of the warnings | Tüm uyarılar |
He outlined the new plan. | Yeni planı özetledi. |
lunar scientist | ay bilim adamı |
more samples | Daha fazla örnek |
across the surface | yüzey boyunca |
deep underground | Derin yeraltı |
solar system | Güneş Sistemi |
further information | daha fazla bilgi |
They want to obtain new samples | Yeni örnekler almak istiyorlar |
They came advance their studies. | Çalışmalarını geliştirdiler. |
No matter what happens, I’ll go. | Ne olursa olsun, gideceğim. |
No matter how many hours I spend revising, | Revize etmek için ne kadar saat harcarsam harcayayım, |
No sooner had we got home than the phone rang. | Eve varır varmaz telefon çaldı. |
Bird flu can pass from animals to people | Kuş gribi hayvanlardan insanlara geçebilir |
It proved fatal for people | İnsanlar için ölümcül olduğunu kanıtladı |
The administration released a report. | Yönetim bir rapor yayınladı. |
ongoing argument | devam eden tartışma |
She no longer works here. | Artık burada çalışmıyor. |
as to publishing the book, | Kitabı yayınlamaya gelince, |
I didn't know whether or not to go. | Gidip gitmeyeceğimi bilmiyorum. |
an exclusively female audience | Sadece bir kadın izleyici |
He can't run his own family, let alone a nation! | Bırakın bir ulusu, o ken di ailesini yönetemez. |
the superiority of modern design | Modern tasarımın üstünlüğü |
He described himself | Kendini tarif etti |
He was originally from Konya. | Aslen Konya'lıydı. |
He saw music as a hobby rather than a career. | Müziği bir kariyer yerine hobi olarak gördü. |
the dominant group in society | Toplumdaki baskın grup |