SEARCH
🇬🇧
MEM
O
RY
.COM
4.37.48
Guest
Log In
Homepage
0
0
0
0
0
Create Course
Courses
Last Played
Dashboard
Notifications
Classrooms
Folders
Exams
Custom Exams
Help
Leaderboard
Shop
Awards
Forum
Friends
Subjects
Dark mode
User ID: 999999
Version: 4.37.48
www.memory.com
You are in browse mode. You must login to use
MEM
O
RY
Log in to start
Index
»
Selman's English Academic Vocabulary
»
Chapter 1
»
notebook vocabulary - 15th March
level: notebook vocabulary - 15th March
Questions and Answers List
level questions: notebook vocabulary - 15th March
Question
Answer
in case (conjunctions)
Durumunda
in case of an emergency
Acil durumda
in case you fail …
Başarısız olursanız…
attractive
Çekici
(to) attract attention
Dikkat çekmek
tourist attractions
Turistik yerler
incentives
Teşvikler
ownership
Sahiplik
(to) go bankrupt
İflas etmek
(to) require
Gerektirmek
existing laws
Mevcut kanunlar
existence
Varoluş
existentialism
Varoluşçuluk
(to) associate
İlişkilendirmek
available
Mevcut
almost
Neredeyse
almost everyone
Neredeyse herkes
consequences of the debate
Tartışmanın sonuçları
results of the debate
Tartışmanın sonuçları
Consequently,
Sonuç olarak
improved health
İyileşmiş sağlık
harmful habits
Zararlı alışkanlıklar
Improved well-being
İyileştirilmiş refah
(to) consume
Tüketmek
Average American Consumer
Ortalama Amerikan Tüketicisi
just as
Tıpkı
even if
Bile
densely populated - İstanbul
Yoğun nüfuslu - İstanbul
scarcely populated - Yozgat
Seyrek nüfuslu - Yozgat
sufficient
Yeterli
(to) deny
Reddetmek
not only … but also … +
Sadece ... değil aynı zamanda…+
Yet
Yine de
responsible
Sorumlu
responsibility
Sorumluluk
(to) mention
Bahsetmek
(to) be obtained
Elde edilmek
(to) extract
Çıkarmak
so that
Böylece
(to) take
Almak
(to) appreciate
Takdir etmek
(to) determine
Belirlemek
(to) eliminate
Ortadan kaldırmak
a number of … = numerous
Birçok
(to) make up
Oluşturmak
the existent creatures
Var olan yaratıklar
all kinds of …
Her türlü
go extinct
Nesli tükenmek
less likely to ..
Daha az muhtemel
less clean air
Daha az temiz hava
(to) cause
Neden olmak
amount of sugar
Şeker miktarı
(to) account for
Hesaba katmak
besides
ayrıca, yanı sıra
as for
-e gelince, -e gelince söz konusu olduğunda
Indeed
gerçekten, doğrusu
as if
-mış gibi
as though
-mış gibi
so as to
-mek için, amacıyla
in order to
-mek için, amacıyla
Ali is "about to" finish his project.
Ali projesini bitirmek üzere.
about 100 people
yaklaşık 100 kişi
around 100 people
yaklaşık 100 kişi
approximately 100 people
yaklaşık 100 kişi
nearly 100 people
neredeyse 100 kişi
more or less 100 people
yaklaşık 100 kişi
(to) expect
beklemek
expectation
beklenti
Great Expectations
Büyük Umutlar
We had to conclude the meeting earlier than expected.
Toplantıyı beklenenden önce bitirmek zorunda kaldık.
We have to conclude the meeting earlier than expected.
Toplantıyı beklenenden önce bitirmek zorundayız.
They were trying to find new measures against contagious diseases that could be seen in the area.
Bölgede görülebilecek bulaşıcı hastalıklarla ilgili yeni tedbirler arıyorlardı.
(to) resemble
benzemek
(to) adjust
ayarlamak
(to) deter
caydırmak
(to) adhere
bağlı kalmak
(to) utilise
kullanmak
caution
dikkat, tedbir
precaution
önlem
cautious
dikkatli
prevalence
yaygınlık
hospitable
misafirperver
instantaneous
anlık
detrimental
zararlı
preliminary
ön hazırlık, ilk, başlangıç
exponentially
üstel olarak
conveniently
uygun bir şekilde
precisely
tam olarak
(to) exclude
hariç tutmak
(to) relieve
rahatlatmak
(to) deteriorate
kötüleşmek
(to) restrict
sınırlamak
(to) attain
elde etmek
(to) hand over
teslim etmek
(to) look for
aramak
(to) turn down
reddetmek
(to) give up
vazgeçmek
(to) run into
karşılaşmak
certain goods
belirli mallar
(to) refer
atıfta bulunmak