Don't you want to talk to me? | Benimle konuşmak istemiyor musun? |
You are right! | Haklısın! |
I am interested in visiting museums. | Müzeleri ziyaret etmekle ilgileniyorum. |
I am not interested in watching football. | Futbol izlemekle ilgilenmiyorum. |
I am interested in music. | Müzikle ilgileniyorum. |
I am not interested in football. | Futbolla ilgilenmiyorum. |
I understand everything. | Her şeyi anlıyorum. |
She understood everything. | Her şeyi anladı. |
You just want to run. | Sadece koşmak istiyorsun. |
We are too different. | Biz çok farklıyız. |
Water is too cold to drink. | Su içmek için çok soğuk. |
Tea is too hot to drink. | Çay içmek için çok sıcak. |
The question is too difficult. | Soru çok zor. |
Gümüşhane is too small. | Gümüşhane çok küçük. |
I went to cinema, too! | Ben de sinemaya gittim! |
I am sure! | Eminim! |
There is something we both like. | İkimizin sevdiği bir şey var. |
There is something we all like. | Hepimizin sevdiği bir şey var. |
There is a new bookshop near the mall. | Alışveriş merkezinin yakınında yeni bir kitapçı var. |
I recite Quran every day in Ramadan. | Kur'an'ı her gün Ramazan'da okuyorum. |
I fast until sunset in Ramadan. | Ramazan ayında gün batımına kadar oruç tutuyorum. |
I had some guests for iftar last Friday. | Geçen Cuma Iftar için bazı konuklarım vardı. |
Ramadan is the month of fasting and prayer. | Ramazan oruç ve dua ayıdır. |
Muslims fast from dawn to sunset in Ramadan. | Müsümanlar Ramazan'da şafaktan gü batımına kadar oruç tutarlar. |
At the end of Ramadan, there is a festival. | Ramazanın sonunda bir festival (bayram) vardır. |
I like carrot soup | Havuç çorbasını severim |
I like desserts | Tatlıları severim |
father is washing the dishes | baba bulaşıkları yıkıyor |
I brush my teeth in the morning | Sabahları dişlerimi fırçalarım |
I enjoy airports | Havaalanlarını seviyorum |
the take off of the plane is enjoyable | uçağın kalkışı keyifli |
short distance | kısa mesafe |