level: 30th March
Questions and Answers List
level questions: 30th March
Question | Answer |
---|---|
Ramazan feneri | Ramadan lantern |
bir zamanlar | once upon a time |
yalnız yaşayan genç bir prens | a young prince who lived alone |
Halife pek umursamadı. | The caliph didn't care much. |
O kaba idi. | She was unkind. |
Halife | the caliph |
Hadi kaçalım! | Let's run away! |
Kimse bizi umursamıyor. | Nobody cares about us. |
Yalnız gulyabaniye ait büyük bir saray | a grand palace which belonged to a lonely ghoul |
Korkunç bir yer | an awful place |
Hadi gizlice içeri girelim. | Let's sneak in! |
Hadi Sabah'a kadar dinlenelim | Let's rest till the morning |
Hapishane parmaklıkları ile çevriliydi. | He was surrounded by prison bars. |
Hapistedeydi. | He was in jail. |
kötü üvey anne | evil stepmother |
Seni burada tutacağım. | I'll keep you here. |
Prens gulyabaniye yalvardı. | The prince pleaded with the ghoul. |
Onu özgür bırakmadı. | He didn't set him free. |
Homurdandı. | He growled. |
Oğlu kaçtığı için, | Since his son ran away |
Güvercin ızlıca saraya gitti. | The pigeon raced to the palace. |
Oğlu yakındı. | His son was close. |
Herkes bir mum tuttu. | Everyone held a candle. |
Yolu aydınlattılar. | They lit the way. |
Kederli Baba | the grieving father |
Haber yayıldı. | The news spread. |
Ramazan'ı kutladılar | They celebrated tha Ramadan |
çıkıntıda oturan güvercin | the pigeon sitting on the ledge |
Şarkıları duydu | He heard the songs |
Gulyabani tüm sahneden etkilenmişti. | The ghoul was touched by the whole scene. |
Fısıldadı. | He whispered. |
Hatalıydım. | I was mistaken. |
İkinci bir şansı hak ediyor. | He deserves a second chance. |
Babasıyla tekrar bir araya geldi. | He was reunited with his father. |
Ramazan'ın ilk gününde oruç tuttular. | They fasted on the first day of Ramadan. |
Sadık vatandaşalarını ödüllendirmek için | to reward his loyal subjects |
altın fenerler | gold lanterns |
Bakanlarına emretti. | He ordered his ministers. |
Renkli lambalarla | with colourful lamps |
O günden beri | Since that day |
Ölümü bir dönemin sonuna işaret eder. | His death marks the end of an era. |