Eid al-Fitr is an important Islamic celebration. | Ramazan Bayramı önemli bir İslami kutlamadır. |
It's my favourite time of year. | Yılın en sevdiğim zamanı. |
It happens at the end of Ramadan. | Ramazan sonunda olur. |
People dress in their best clothes. | İnsanlar en iyi kıyafetlerinin giyerler. |
People put lights on their homes. | İnsanlar evlerine ışık koyar. |
She put decorations on her home. | Evine süslemeler koyar. |
Many streets have fairs with fireworks. | Birçok sokakta havai fişek ile fuar var. |
I like kids' game. | Çocuk oyununu seviyorum. |
Children don't get present. | Çocuklar hediye almaz |
We get money. | Para alıyoruz. |
I spend my money on sweets. | Paramı tatlılara harcıyorum. |
at the fair | fuarda |
a problem at the station | İstasyonda Bir Sorun |
I want to be a firefighter. | İtfaiyeci olmak istiyorum. |
My mom is a volunteer at AKUT. | Annem Akut'ta gönüllü. |
This means she works free there. | Bu, orada ücretsiz çalıştığı anlamına geliyor. |
She doesn't get paid. | Ödeme almaz. |
the fire station | İtfaiye istasyonu |
from the government | hükümet tarafından |
I take care of my cousin. | Kuzenime bakıyorum. |
My brother likes fire truck. | Kardeşim itfaiye aracını seviyor. |
I have a problem. | Bir problemim var. |
A pipe in the station froze. | İstasyondaki bir boru dondu. |
The pipe burst. | Boru patladı. |
Water went everywhere. | Su her yere gitti. |
There was a lot of damage. | Çok fazla hasar vardı. |
My dad repaired the toy. | Babam oyuncağı onardı. |
The people in the town | Kasabadaki insanlar |
I am nervous. | Gerginim. |
I wonder what will happen next! | Bundan sonra ne olacağını merak ediyorum! |
A firefighter put out the fire. | Bir itfaiyeci yangın söndürür. |
I once dreamt that | Bir keresinde bunu hayal etmiştim |
I disagree with | Katılmıyorum |
I hope that I will have a pet | Umarım bir evcil hayvanım olur |
I am currently studying as a 5th grader | Şu anda 5. sınıf öğrencisi olarak okuyorum |
I love to travel and explore new places such as | Seyahat etmeyi ve yeni yerler keşfetmeyi seviyorum, örneğin |
I am passionate about learning english. | İngilizce öğrenme konusunda tutkuluyum. |
I enjoy reading books, especially (espeşıli) adventure books | Kitap okumayı severim özellikle macera kitaplarını |
I find learning languages fascinating(fesineyting) because speaking different languages is nice | Dil öğrenmeyi büyüleyici buluyorum çünkü farklı diller konuşmak güzel |