SEARCH
You are in browse mode. You must login to use MEMORY

   Log in to start

level: 16th May

Questions and Answers List

level questions: 16th May

QuestionAnswer
The bread was as hard as a brick.Ekmek bir tuğla kadar sertti.
some casesbazı durumlar
culture shock experienceskültür şoku deneyimleri
The very force drives strangers to adapt.Bu güç, yabancıları uyum sağlamaya iter.
It is through the presence of stress.Stresin varlığı sayesindedir.
He felt compelled to resign from his job.Kendisini işinden istifa etmek zorunda hissetti.
We are constantly striving to improve our service.Sürekli hizmetimizi geliştirmeye çalışıyoruz.
self-adjustmentkendini ayarlama
in order to meet the demandstalepleri karşılamak için
technical advisorsTeknik Danışmanlar
They are on two-year assigments.Onlar iki yıllık görevdeler.
instensity and directionality of culture shockkültür şokunun yoğunluğu ve yönü
Her death was unrelated to the attack.Ölümünün saldırı ile ilgisi yoktu.
patterns of psychological adjustmentpsikolojik uyum kalıpları
in the alien landyabancı topraklarda
Of particular interest is the finding that...Özellikle ilgi çekici olan bulgu
in some instancesbazı durumlarda
the magnitude of culture shockkültür şokunun şiddeti
professional effectivenesspofesyonel etkinlikler
Based on this findings,bu bulguya dayarak
successful adaptation.başarılı adaptasyon.
I'm responsible for looking after the children.Çocuklara bakmaktan sorumluyum.
This point is further echoed in research.Bu nokta araştırmalarda yankılanmaktadır.
traditional learning experiencesGeleneksel öğrenme deneyimleri
I will try to facilitate the process.Süreci kolaylaştırmaya çalışacağım.
a state of low self-awarenessdüşük öz farkındalık
prior to studyÇalışmadan önce
Stress weakens a person's ability.Stres bir kişinin yeteneğini zayıflatır.
All the interruptions hinder me from working.Tüm kesintiler çalışmamı engelliyor.
unfamiliar environmentstanıdık olmayan ortamlar
Stress make it impossible.Stres bunu imkansız hale getirir.
Some participantsBazı katılımcılar
the main obstacleana engel
He was fully integrated into the team.Takıma tamamen entegre oldu.
the formation of a crystalBir kristal oluşumu