Arabada bir kedi var. | There is a cat in the car. |
Evde bir kedi var. | There is a cat in the house. |
Masada bir tava var. | There is a pan on the table. |
Mutfakta insanlar var. | There are people in the kitchen. |
Okulda öğrenciler var. | There are students at school. |
Masada bir kuş var. | There is a bird on the table. |
Bahçede kediler var | There are cats in the garden |
Odamda oyuncaklar var. | There are toys in my room. |
Odamda kitaplarım var. | I have books in my room. |
Okulda öğretmenler var. | There are teachers in the school. |
Bahçede bir havuz var. | There is a pool in the garden. |
Bahçede iki kedi var. | There are two cats in the garden. |
Pazar günü okula gitmedim. | I didn't go to school on Sunday. |
Dün uyumadım. | I didn't sleep yesterday. |
Dün dışarı çıkmadım. | I didn't go out yesterday. |
Dün Hamburger yemedim. | I didn't eat hamburger yesterday. |
Geçen hafta bir film izlemedim. | I didn't watch a movie last week. |
Dün futbol oynamadım. | I didn't play football yesterday. |
Geçen hafta parkta yürümedik. | We didn't walk in the park last week. |
Salı günü parka gitmedik. | We didn't go to park on Tuesday. |
Ali öğretmenle konuşmadı. | Ali didn't talk to teacher. |
Zeynep Cuma günü okula gelmedi. | Zeynep didn't come to school on Friday. |
Bir kitap okudun mu? | Did you read a book? |
Beni aradın mı? | Did you call me? |
Kahvaltı yaptın mı? | Did you have breakfast? |
Ne zaman kahvaltı yaptın? | When did you have breakfast? |
Ne zaman kalktın? | When did you get up? |
Okula ne zaman gittin? | When did you go to school? |
Eve ne zaman geldin? | When did you come to the house? |
Ben tv izledim. | I watched TV. |
Bahçede yürüdüm. | I walked in the garden. |
Ali duvarı boyadı. | Ali painted the wall. |
Ali Veli ile oynadı. | Ali played with Veli. |
Veli Ali ile konuştu. | Veli talked to Ali. |
Kapıyı açtılar. | They opened the door. |
Kapıyı kapattık. | We closed the door. |
Anneme yardım ettim. | I helped my mother. |
Babam bugün çalıştı. | My father worked today. |
Çok çalıştım. | I studied a lot. |
İngilizce öğrendim. | I learned English. |