Ona Ayşe'nin gelip gelemeyeceğini sordu! | He asked her if Ayşe could come! |
Onun gemisinde | on his ship |
Uzun bir yolculuğa çıkıyorum. | I’m going on a long journey. |
Elvin'le aynı fikirdeyim. | I agreed with Elvin. |
O uzaktayken | While he was away, |
Hizmetçiler Dick'e kötü davranıyorlardı. | The servants were mean to Dick. |
Dick kaçmaya karar verdi. | Dick decided to run away. |
O ayrılırken, | While (as) he was leaving, |
Kızlardan biri denizde yüzdü. | one of the girls swam in the sea. |
Zil çaldı. | The bell rang. |
Şöyle der gibiydi, .... | It seemed to say, .... |
Nazik görünüyor. | She seems kind. |
Geri dön! | Turn back! |
Trabzon Belediye Başkanı | Mayor of Trabzon |
Yakında geri dönecek. | He will return soon. |
Müdürlüğe terfi etti. | She was promoted to manager. |
Onu asistanlığına terfi ettirdi. | He promoted him to his assistant. |
O çok çalıştı. | She worked hard. |
Kedi bütün fareleri yakalamıştı. | The cat had caught all rats. |
Yapabileceği her şeyi öğrendi. | He learned everthing he could. |
Sonunda, | Eventually, |
Güzel bir kızla evlendi. | He married a beautiful girl. |
Kendi işine başladı. | He started a business of his own. |
Minel çok başarılı. | Minel is very successful. |
Belediye başkanı oldu. | He became a mayor. |
benim kendi odam | my own room |
onun kendi kitabı | his own book |
Bir fincan kahve beni geceleri uyanık tuttu. | A cup of coffee kept me awake at night. |
abimle tartışırız | we argue with my brother |
kalan birkaç kent simgesinden biri | one of the few remaining landmarks |
1892 Dünya Fuarı'na ev sahipliği yaptı. | hosted the World’s Fair of 1892. |
Hile yaptı | She cheated |
Yeni öğrencileri merak ediyorum | I am curious about new students |
Bu yaza 10 üzerinden ne veriyorsun | out of 10 what do you give this summer |
ne sıklıkla buluşuyorsun | how often do you meet |
yetişkin | GROWN UP |
ne kadar zamandır doğa yürüyüşü yapıyorlar | how long have they been hiking |
Düşüncelerin neler? | what are your thoughts |
hiç yüzmede sorun yaşadın mı | have you ever had trouble swimming |
araba kazası var | there is a car accident |
yaralı insanlar | injured people |
Suçlu sürücü cezalandırılmalı | the guilty driver should be punished |