| Çizimde iyi misin? | Are you good at drawing. |
| Enstrüman çalamıyorum. | I can't play an enstrumant. |
| Ben düzenliyim. | I am organized. |
| Evini ne sıklıkla temizlersin? | How often do you clean your house? |
| Her gün evimi temizliyorum. | I clean my house everyday. |
| Her zaman düzenliyim. | I'm always organized. |
| Kızımdan önce daha düzenliydim. | I was more organized before my daughter. |
| Çocuk olmak istiyorum. | I want to be a child. |
| Ben de. | Me too. |
| Onlar çok şanslılar. | They are very lucky. |
| Dört (kız)yeğenim, bir (erkek)yeğenim var. | I have four Nieces, one nephew. |
| İki kızım olacak. | I will have two daughters. |
| Kendini şanslı hissediyor musun? | Doo you feel lucky? |
| Kendimi çok şanslı hissediyorum. | I feel very lucky. |
| O çok sevimli. | She is so cute. |
| Genelde öğleden sonraları müzik dinlerim. | I usually listen to music in the afternoons. |
| Bordoyu severim. | I like burgundy. |
| Evim 10. katta. | My house is on the 10th floor. |
| İki tuvaletim var. | I have two restrooms. |
| Üniversitede iki yıl okudum. | I studied at university for two years. |
| Bazı derslerim kolaydı, bazı derslerim zordu. | Some of my lessons were easy, some of my lessons were difficult. |
| Onun odası çok dağınık. | Her room is very messy. |
| Evim eşimin iş yerine yakın. | My house is close to my husband workplace. |
| Bahçemizde bir park var. | There is a park in our garden. |
| Bazen parka gidiyoruz. | We go to the park sometimes. |
| Çünkü rüzgarlı. | Because, ıt is windy. |
| En sevdiğim mevsim ilkbahar. | My favorite season is spring. |
| Kışı ve yazı sevmiyorum. | I don't like winter and summer. |
| Sonbaharı (Sonbahar) severim. | I like Autumn(Fall). |
| Bazen bahar aylarında ormana ve sahile gideriz. | Sometimes we go to forest and beach in the spring. |
| Mira hayvanat bahçesini, sahili ve parkları seviyor. | Mira likes zoo, beach and parks. |
| Dışarıdaki yerleri severim. | I like out door places. |
| Doğayı severim. | I like nature. |
| Evimin yerini sevmiyorum. | I don't like my house's place. |
| Kitap okumaya vaktim yok. | I don't have time to read books. |
| Geçmişte bir sürü kitap okudum. | I read a lot of books in the past. |
| Bir sürü film izledim. | I watched a lot of movies. |
| Kendinize iyi bakın. | Take care of yourself. |
