You are in browse mode. You must login to use MEMORY

level: 248-EE-2

Questions and Answers List

level questions: 248-EE-2

Question	Answer
I am going ____ .Eve gidiyorum.	home
He is afraid ____ dogs.Köpeklerden korkuyor.	of
I need some ____ .Biraz bilgiye ihtiyacım var.	information
The police ____ coming.Polis geliyor.	are
He is taller ____ me.O benden daha uzun.	than
She ____ in 1990.1990 yılında doğdu.	was born
They have been married ____ 2000.2000 yılından beri evliler.	since
I ____ 25 years old.25 yaşındayım.	am
I ____ to the party.Partiye gitmedim.	didn't go
My sister ____ 20 years old.Kız kardeşim 20 yaşında.	is
He ____ coffee.Kahveyi sevmiyor.	doesn't like
He told me that ____ tired.Bana yorulduğunu söyledi.	he was
We ____ the problem.Sorunu tartıştık.	discussed
They ____ the concert.Konserin tadını çıkardılar.	enjoyed
She is ____ history.Tarihe meraklıdır.	interested in
He ____ the problem to me.Sorunu bana anlattı.	explained
She ____ this book to me.Bu kitabı bana o tavsiye etti.	recommended
It ____ the situation.Bu duruma bağlıdır.	depends on
I agree ____ you.Size katılıyorum.	with
He ____ that I go to the doctor.Doktora gitmemi önerdi.	suggested
He ____ a photo.Bir fotoğraf çekti.	took
She wants to improve her English ____ .İngilizce becerilerini geliştirmek istiyor.	skills
____ oil or spices in the vegetable dishes.Sebze yemeklerinde yağ ve baharat yoktu.	There was no
Restaurants ____ - Çin'deki restoranlar	in China
People ____ -- Adana'daki insanlar	in Adana
____ specific examples below. Aşağıdaki spesifik örneklere bakın	See
There were five or six ____ .Beş ya da altı kişiydik.	of us
I ____ Frankfurt.Frankfurt'a gittim.	have been to
I must study English ____ .Her gün İngilizce çalışmalıyım.	every day
Can you ____ me some money?Bana biraz borç para verebilir misin?	lend
She is married ____ a doctor.Bir doktorla evli.	to
I prefer tea ____ coffee.Çayı kahveye tercih ederim.	to
I look forward ____ you.Seni görmeyi dört gözle bekliyorum.	to seeing
He is good ____ math.Matematikte iyidir.	at
I didn't do ____ .Ben hiçbir şey yapmadım.	anything
I want ____ the issue.Konuyu tartışmak istiyorum.	to discuss
She asked me ____ .Benden yardım istedi.	for help
I need to study ____ . - Sınavıma çalışmam gerekli.	for my exam
I have been ____ for two hours.-İki saattir otobüs bekliyorum.	waiting for the bus
I always put ___ doing my laundry until the last minute.(_postpone _)	off
Can you turn ___ the music, please?(_increase _)	up
I'm going to ___ on my dancing shoes and hit the club.(wear, get dressed)	put
I need to ___ out what to wear to the party tonight.(_understand _)	figure
My mom's always telling me to clean ___ my room.(_ clean totally_)	up
I was really tired this morning, so I slept ___.(_sleep for a longer duration _)	in
Can you help me ___ out a new outfit to wear?(_ choose_)	pick
I was so nervous for my presentation, but I managed to ___ it off.(_ to be successful_)	pull
I'm going to hang ___ with my friends this weekend.(_go out and enjoy your time _)	out
I'm trying to ___ down on sugar and eat healthier.(_decrease _)	cut
I'm going to drop ___ the store and grab some snacks.(_ pay a quick visit_)	by
I had to turn ___ the volume on my TV because it was too loud.(_decrease _)	down
I'm going to work ___ at the gym after work today. (_ exercise_)	out
I'm trying to save ___ money to buy a new car. (save money)	up
Can you log ___ to your account and check your messages?(to access to your account)	in
I forgot to turn ___ the lights before I left the house this morning.(to deactivate)	off
I'm going to look ___ some recipes and try to cook something new.(to discover)	up
I'm going to ___ up my things and move to a new apartment next week.(collect)	pack
Can you ___ out a movie for us to watch tonight?(to choose)	pick
You need to come ___ with something better. (to find)	up
Could you look ___ my dog for me while I go into this shop? (to take care of)	after
What time does your plane take ___? (to leave the airport)	off
Prices have gone ___ three times this year. (to increase)	up
I hope I'll get ___ the exam next week. (to be able to do sth challenging)	through
Where did you pick ___ that funny accent? (to acquire)	up
This notice said we should keep ___ the grass. (to stay away)	off
You should hurry ___ or we'll miss the plane. (to be quick)	up
I'm going to sign ___ for a yoga class next month. (to register)	up
I have to fill ___ this form before I can start my job. (to completed the needed info)	in/out
____ I have just eaten lunch, I feel still hungry, .... -e rağmen	Although
This fabric has “_____ ______”. -üstün kalite”	superior quality
The old warehouse was ________ into offices. (Eski depo ofislere “dönüştürüldü”.)	converted
Email is a quick and "_______" way of contacting people. (E-posta, insanlarla iletişim kurmanın hızlı ve "verimli" bir yoludur.)	efficient
He's "________" to pay off his debts. (Borçlarını ödemek için "mücadele ediyor".)	struggling
I haven't had a "_______" cup of coffee since I've been here. (Buraya geldiğimden beri "düzgün" bir fincan kahve içmedim.)	decent
She has a "_______" teddy bear. ("Devasa" bir oyuncak ayısı var.)	gigantic
My coffee was "______" hot that I couldn't drink. (Kahvem "o kadar" sıcaktı ki içemedim.)	so
"________" she was rich, she was not very happy.(Zengin olmasına “rağmen" çok mutlu değildi.)	Although
The situation was worse than they "______" thought. (Durum "başlangıçta/ilkin" düşündüklerinden daha kötüydü.)	initially
The two rooms were virtually "________”. (İki oda neredeyse "birbirinin aynısıydı”)	identical
A wide "______" of wildlife can be found in the national park. (Milli parkta geniş bir yaban hayatı "çeşitliliği" bulunabilir.)	diversity
Roses "vary" widely in size and shape. (Güller boyut ve şekil bakımından büyük ölçüde "çeşitlilik gösterir”)	vary
I like the job "________" it’s badly paid. (Kötü bir maaşı olmasın”a rağmen” işimi seviyorum.)	even though
He's trying to "________" his drug addiction. (Uyuşturucu bağımlılığının "üstesinden gelmeye" çalışıyor.)	overcome
Alzheimer’s disease is the _____ ______ ______ of dementia. (bunamanın en yaygın sebebidir )	most common cause
I'm interested in _________ psychology. (bilişsel psikoloji)	cognitive
Alzheimer’s disease “___________” the normal functioning of some parts of the cell factory. (Alzheimer hastalığı, hücre fabrikasının bazı bölümlerinin normal işleyişine “müdahale eder”.)	interferes with
_______ the damage spreads, cells lose their function and eventually die, causing irreversible changes to the brain. (Hasar yayıldıkça, hücreler işlevlerini kaybeder ve sonunda ölür, bu da beyinde geri dönüşü olmayan değişikliklere neden olur.)	As
As the damage spreads, cells lose their function and “_______” die, causing irreversible changes to the brain. (Hasar yayıldıkça, hücreler işlevlerini kaybeder ve “sonunda” ölür, bu da beyinde geri dönüşü olmayan değişikliklere neden olur.)	eventually
As the damage spreads, cells lose their function and eventually die, causing “________” changes to the brain. (Hasar yayıldıkça, hücreler işlevlerini kaybeder ve sonunda ölür, bu da beyinde “geri dönüşü olmayan” değişikliklere neden olur.)	irreversible
As the damage “________”, cells lose their function and eventually die, causing irreversible changes to the brain. (Hasar yayıldıkça, hücreler işlevlerini kaybeder ve sonunda ölür, bu da beyinde geri dönüşü olmayan değişikliklere neden olur.)	spreads
His health is "________" improving. (Sağlığı "yavaş yavaş" iyileşiyor.)	gradually
The disease was at "____________" (Hastalık "ileri bir aşamadaydı".).	an advanced stage
People lose the ability to "_______" conversations.(İnsanlar konuşma "yürütme" becerilerini kaybederler.)	conduct
There is currently no "_____" for Alzheimer’s, but a treatment for symptoms is possible, and research is ongoing.(Şu anda Alzheimer için bir "tedavi" yoktur, ancak semptomlar için bir tedavi mümkündür ve araştırmalar devam etmektedir.)	cure
There is currently no cure for Alzheimer’s, but a treatment for symptoms is possible, and research is "_______".(Şu anda Alzheimer için bir tedavi yoktur, ancak semptomlar için bir tedavi mümkündür ve araştırmalar "devam etmektedir".)	ongoing
The "________" have been melting and goingto the sea. ("Buzullar" eriyor ve denize doğru gidiyor.)	glaciers
The gradual "_______" from a snowy climate to a rainy one isn’t unexpected. (Karlı bir iklimden yağmurlu bir iklime kademeli "geçiş" beklenmedik bir durum değil)	shift
It's "______" that he'll say no. (Hayır demesi "olası".)	likely
The snow that "_______" the extraordinary Arctic nature is increasingly turning to rain. (Kuzey Kutbu'nun olağanüstü doğasını "örten" kar giderek yağmura dönüşüyor.)	caps
The snow that caps the extraordinary Arctic nature is “________” turning to rain. (Kuzey Kutbu'nun olağanüstü doğasını "örten" kar “giderek” yağmura dönüşüyor.)	increasingly
The snow that caps the “_________” Arctic nature is increasingly turning to rain. (Kuzey Kutbu'nun “olağanüstü” doğasını "örten" kar giderek yağmura dönüşüyor.)	extraordinary
The snow that caps the extraordinary Arctic nature is increasingly "_________" rain. (Kuzey Kutbu'nun olağanüstü doğasını örten kar giderek yağmura "dönüşüyor".)	turning to
The skill of observing animals to aid our survival "______ ______" millennia. (Hayatta kalmamıza yardımcı olması için hayvanları gözlemleme becerisi binlerce yıl öncesine "dayanır".)	dates back
The Aztecs dominated dozens of "______" communities. (Aztekler düzinelerce “yerli” topluluğa hükmediyordu.)	indigenous
A new scheme was "_______". (Yeni bir plan “tasarlandı”.)	devised
Our interest in animal behaviour comes with new "________" and terminology. (Hayvan davranışlarına olan ilgimiz, yeni “anlayışlar” ve terminoloji ile birlikte geliyor.)	insights
The dispute "_______" on racial issues. (Anlaşmazlık ırksal meselelere “odaklanmaktadır”.)	centres
The English word 'rucksack' is "_______" from German. (İngilizce 'rucksack' kelimesi Almanca'dan “ödünç alınmıştır”.)	borrowed
Over the last few years, watching animals for the "_______" they provide about the natural world has shifted from folklore to science. (Son birkaç yıldır, doğal dünya hakkında sağladıkları “ipuçları” için hayvanları izlemek folklordan bilime kaymıştır-değişmiştir.)	clues
Over the last few years, watching animals for the clues they provide about the natural world has “______” from folklore to science. (Son birkaç yıldır, doğal dünya hakkında sağladıkları “ipuçları” için hayvanları izlemek folklordan bilime “kaymıştır-değişmiştir”.)	shifted
In 2013, for example, US scientists "________" the ‘old wives’ tale’ that cows lie down when rain is on its way. ( Örneğin 2013 yılında ABD'li bilim insanları, ineklerin yağmur yaklaştığında yere yattığına dair “kocakarı masalını” “test ettiler”.)	put to the test
The researchers “_______” the core body temperature of cattle. (Araştırmacılar sığırların çekirdek vücut sıcaklığını “ölçtüler”)	measured
We waited until the crowds had "_______". (“Kalabalık dağılana” kadar bekledik.)	dispersed
While it may not "_______" predict precipitation, it does show a link between cattle behaviour and the weather. (Yağışları “doğru bir şekilde” tahmin edemese de, sığır davranışları ile hava durumu arasında bir bağlantı olduğunu gösteriyor.)	accurately
While it may not accurately "________" precipitation, it does show a link between cattle behaviour and the weather. (Yağışları doğru bir şekilde “tahmin edemese” de, sığır davranışları ile hava durumu arasında bir bağlantı olduğunu gösteriyor.)	predict
"_______ ________" of perfumes involves keeping them far from sources of heat and light. "Parfümlerin uygun şekilde muhafaza edilmesi, ısı ve ışık kaynaklarından uzak tutulmasını gerektirir.)	Appropriate preservation
An opened bottle will keep its original aroma for several years if it is "_____ _____". (Açılmış bir şişe, “iyi saklandığı” takdirde orijinal aromasını birkaç yıl koruyacaktır. )	well stored
Perfumes are best "______" when kept in light-tight aluminium bottles or in their original packaging. (Parfümler, ışık geçirmeyen alüminyum şişelerde veya orijinal ambalajlarında saklandığında en iyi şekilde “korunur”.)	preserved
This house was "_______" cheap. (Bu ev “nispeten” ucuzdu.)	comparatively
"_______" she knew it was dangerous, she walked home by herself. (Tehlikeli olduğunu bilme”sine rağmen” eve tek başına yürüdü.)	Although
There is a risk of "______" to radiation. (Radyasyona “maruz kalma” riski var	exposure
He "______" all the evidence of his crimes.	removed
This rose has a delightful "______".	scent
Members of the public were "______ ______" entering the building.	prevented from
I don't want to "_____" the fun, but could you turn the music down a bit?	spoil
Global warming will bring "______ ______" to the world as a whole (Küresel ısınma bir bütün olarak dünyaya “önemli değişiklikler” getirecektir)	significant changes
The particular “_____ _____ _____” of these impacts will be profoundly affected by local conditions. (Bu etkilerin belirli “türleri ve ölçekleri” yerel koşullardan derinden etkilenecektir.)	types and scales
The “_____” types and scales of these impacts will be profoundly affected by local conditions. (Bu etkilerin “belirli” türleri ve ölçekleriyerel koşullardan derinden etkilenecektir.)	particular
The particular types and scales of these impacts will be “_______” affected by local conditions. (Bu etkilerin belirli türleri ve ölçekleri yerel koşullardan “derinden” etkilenecektir.)	profoundly
The particular types and scales of these impacts will be profoundly “______” by local conditions. (Bu etkilerin belirli türleri ve ölçekleri yerel koşullardan derinden “etkilenecektir.”)	affected
The particular types and scales of these impacts will be profoundly affected by “______ ______”. (Bu etkilerin belirli türleri ve ölçekleri “yerel koşullardan” derinden etkilenecektir.)	local conditions
Climate change will have general “_____ _____”. (İklim değişikliğinin genel “küresel etkileri” olacak)	global effects
“______ _____”, it will create specific impacts within your very own neighbourhood. (”Zamanla” kendi mahallenizde belirli etkiler yaratacaktır.)	Over time
Over time, it will create “_____ ______” within your own neighbourhood. (Zamanla kendi mahallenizde “belirli etkiler” yaratacaktır.)	specific impacts
Over time, it will create specific impacts within “_____ _____ ____”. (Zamanla “kendi mahallenizde” belirli etkiler yaratacaktır.)	your own neighbourhood
The “____ _____ _____ ______” vary from place to place. (”İnsanların karşılaşacağı değişiklikler” yerden yere farklılık gösterecek)	changes people will face
The changes people will face “_____” from place to place. (İnsanların karşılaşacağı değişiklikler yerden yere “farklılık gösterecek”)	vary
“_________” solutions will not work. (”Herkese uyan tek bir” çözüm işe yaramayacak)	One-size-fits-all
The newspaper printed information that was "_______" misleading. (Gazete “istemeden” yanıltıcı bilgiler yayınladı.)	unintentionally
Funding for public schools is something I don't take "_____." (Devlet okulları için finansman sağlamak “hafife" almadığım bir şeydir.)	lightly
He moved "______" along the dark rocky path. (Karanlık kayalık yolda “dikkatlice” ilerledi.)	cautiously
I see him "______" in town. (Onu kasabada “ara sıra” görüyorum.)	occasionally
The camping area has ready access to water, ___ ____ ____ fire. (Kamp alanında yangın “durumunda” suya erişim var.)	in case of
I am writing to you "___ ____ ____" your letter. (Size mektubunuzla ilgili olarak yazıyorum.)	with regard to
"___ ____" there’s a lot of traffic, we should leave a little early. (Çok fazla trafik olması "ihtimaline karşı", biraz erken ayrılmalıyız, )	In case
She waited "______" her coffee had cooled down. (Kahvesi soğuyan"a kadar" bekledi.)	until
“_____” we have a few minutes, let's have a cup of coffee. (Birkaç dakikamız olduğu”ndan”, bir fincan kahve içelim.)	Since
"___ ____ ____" I said it, I regretted it. (“Söylediğim anda” pişman oldum.)	As soon as
“____” it was getting late, I decided to book into a hotel. (Saat geç olduğu “için” bir otelde yer ayırtmaya karar verdim.)	As
The town was “______” frequent power outages. (Kasaba sık sık elektrik kesintileriyle “başı dertteydi”.)	plagued with
(Kararlılığı, başarısının “itici gücüydü”.)	driving force
He has a “______” for being an honest businessman. (Dürüst bir iş insanı olarak bir “itibarı-ünü” var.)	reputation
She put a lot of “_____” into her project. (Projesine çok “emek-çaba” verdi.)	effort
The Eiffel Tower is a well-known “______” in Paris. (Eyfel Kulesi, Paris'te çok bilinen bir “simgedir”.)	landmark
Climbing Mount Everest is an incredible “_____”. (Everest Dağı’na tırmanmak inanılmaz bir başarıdır.)	feat
The new manager will “_______” the project next week. (Yeni müdür, projeyi gelecek hafta “devralacak”.)	take over
They need to “_______” the details of the agreement. (Anlaşmanın detaylarını “çözmeleri” gerekiyor.)	work out
She decided to “______” her vacation until next year. (Tatilini gelecek yıla “ertelemeye” karar verdi.)	put off
The old book is starting to “______”. (Eski kitap “dağılmaya” başlıyor.)	fall apart
They planned to “_______” for the weekend to relax. (Hafta sonu dinlenmek için “kaçmayı” planladılar.)	get away
(Aradan sonra toplantıya “devam edeceğiz”.)	proceed
She is a talented singer. “_______”, she plays the piano beautifully. (O, yetenekli bir şarkıcıdır. “Ayrıca”, piyanoyu da güzel çalar.)	In addition
Some people think the movie was boring. “_______”, I found it fascinating. (Bazı insanlar filmin sıkıcı olduğunu düşünüyor. “Aksine”, ben onu büyüleyici buldum.)	On the contrary
The weather was terrible. “_______”, we decided to stay indoors. (Hava çok kötüydü. “Bu yüzden” içeride kalmaya karar verdik.)	Therefore
I didn’t buy the blue shirt. “_______”, I chose the red one. (Mavi gömleği almadım. “Bunun yerine” kırmızı olanı seçtim.)	Instead
(Yoğun yağmura “rağmen” yolculuklarına devam ettiler.)	In spite
(Yorgun hissetmesine “rağmen” yarışı tamamladı.)	despite
(Geçen yıla “kıyasla”, bu yılın satışları önemli ölçüde arttı.)	In comparison with
(Onun rehberliği “sayesinde” sınavı büyük bir başarıyla geçtim.)	Thanks to
(Otobüse binmek “yerine” yürümeyi tercih ediyor.)	rather than
She is good at drawing “______” painting. (Çizim yapmanın “yanı sıra” resim yapmada da iyidir.)	as well as
He is bilingual, “______”, he speaks both English and Spanish fluently. (O, iki dil biliyor, “yani” İngilizce ve İspanyolcayı akıcı bir şekilde konuşuyor.)	that is
I can’t “_____” where I left my keys. (Anahtarlarımı nereye bıraktığımı “hatırlayamıyorum”.)	recall
She achieved the”_____” results after months of hard work. (Aylarca süren sıkı çalışmanın ardından “istenilen” sonuçları elde etti.)	desired
He “_____” his head to one side while thinking. (Düşünürken başını bir yana “eğdi.”)	tilted
They “_____” to finish the project by the end of the month. (Projeyi ay sonuna kadar bitirmeyi “bekliyorlar”.)	expect
The names were chosen “_______” from the list. (İsimler listeden “rastgele” seçildi.)	at random
The movie is available “_____” for subscribers. (Film, aboneler için “istek üzerine” mevcut.)	on demand
(Saatine bakana kadar ne kadar geç olduğunu “fark etmedi.”)	realize
She studied hard "______" she could pass the exam. (Sınavı geçebil"sin diye" çok çalıştı.)	so that
The event was canceled "_______" the heavy rain. (Yoğun yağmur “nedeniyle” etkinlik iptal edildi.)	on account of
Please "_____" the book from the shelf. (Lütfen kitabı raftan “çıkar”.)	remove
The loud noise "______" the children. (Yüksek ses çocukları “korkuttu.”)	frightened
The horror movie "______" the audience. (Korku filmi izleyicileri “dehşete düşürdü.”)	terrified
Each "_______" has unique talents. (Her “bireyin” benzersiz yetenekleri vardır.)	individual
The company "______" health insurance to its employees. (Şirket, çalışanlarına sağlık sigortası “sağlar.”)	provides
She can "______" subtle changes in the environment. (Çevredeki ince değişiklikleri “algılayabilir.”)	perceive
I "_____" live in a small town. (Eskiden küçük bir kasabada “yaşardım.”)	used to
"______" of cultures can be a complex process. (Kültürlerin “asimilasyonu” karmaşık bir süreç olabilir.)	Assimilation
The company plans to "______" its operations to new markets. (Şirket, faaliyetlerini yeni pazarlara “genişletmeyi” planlıyor.)	expand
The student improved "_______" in just a few months. (Öğrenci sadece birkaç ayda “dikkate değer şekilde” ilerledi.)	remarkably
The team began working "______" after the deadline was announced. (Son teslim tarihi açıklandıktan sonra ekip “ciddi olarak” çalışmaya başladı.)	in earnest
The king’s "_____" lasted for forty years. (Kralın “hükümdarlığı" kırk yıl sürdü.)	reign
The committee "________" five members. (Komite beş üyeden “oluşur.”)	consists of
It is important to "______" our cultural heritage. (Kültürel mirasımızı “korumak” önemlidir.)	preserve
There are "______" reasons to support this project. (Bu projeyi desteklemek için “çok sayıda” neden var.)	numerous
I waited "_____"she arrived. (Onun gelene “kadar” bekledim.)	until
He was hired to "______" the construction project. (İnşaat projesini “denetlemek” için işe alındı.)	oversee
The US had planned to continue the "______". (ABD "işgale" devam etmeyi planlamıştı)*	occupation