Kardeşim İngilizce konuşmaz. | My brother doesn't speak English. |
Erkek kardeşim İngilizce konuşabilir. | My brother can speak English. |
Abim İngilizce konuşamaz. | My brother can't speak English. |
Babam makarna yemez. | My father doesn't eat pasta. |
Babam makarna yiyemez. | My father can't eat pasta. |
I was a student. | Ben öğrenciydim. |
I was a child. | Ben bir çocuktum. |
They were rich. | Zenginlerdi. |
They were our friends. | Onlar bizim arkadaşlarımızdı. |
I was busy. | Meşguldüm. |
I was sleepy. | Uykuluydum. |
We were in İstanbul. | İstanbul'daydık. |
We were busy. | Biz meşguldük. |
I will be a doctor. | Ben doktor olacağım. |
They will be happy. | Mutlu olacaklar. |
She wasn't happy. | Mutlu değildi. |
Ali was very tall. | Ali çok uzun boyluydu. |
Ayşe wasn't very tall. | Ayşe çok uzun boylu değildi. |
They were with us. | Onlar bizimleydi. |
Ali and Veli were friends. | Ali ile Veli arkadaştı. |
Ali and Veli weren't friends. | Ali ile Veli arkadaş değillerdi. |
My mom was at home. | Annem evdeydi. |
My dad wasn't in London. | Babam Londra'da değildi. |
I was going to the cafe. | Kafeye gidiyordum. |
I was paying with my sister. | Kardeşimle birlikte ödüyordum. |
I was eating lunch. | Öğle yemeği yiyordum. |
I wasn't watching a movie. | Film izlemiyordum. |
We were speaking with our teacher. | Öğretmenimizle konuşuyorduk. |
My mum was watching TV. | Annem televizyon izliyordu. |
Leyla wasn't playing games on my mobile phone. | Leyla cep telefonumda oyun oynamıyordu. |
My father was calling me. | Babam beni çağırıyordu. |
The dog was escaping. | Köpek kaçıyordu. |
The cat was chasing a mouse. | Kedi fareyi kovalıyordu. |
We were reading a book. | Kitap okuyorduk. |
We were cleaning our house. | Evimizi temizliyorduk. |
I was speaking English. | İngilizce konuşuyordum. |
You were speaking English. | İngilizce konuşuyordun. |
We were watching the football game. | Futbol maçını izliyorduk. |
I am watching TV. I was watching TV. | Televizyon izliyorum. Televizyon izliyordum. |
I watched TV. I was watching TV. | Ben tv izledim. Televizyon izliyordum. |
I spoke English. I was speaking English. | İngilizce konuştum. İngilizce konuşuyordum. |
Ali spoke English. Ali was speaking English. | Ali İngilizce konuşuyordu. Ali İngilizce konuşuyordu. |
I helped my dad. I was helping my dad. | Babama yardım ettim. Babama yardım ediyordum. |
My sister helped ALi. My sister was helping ALi. | Kız kardeşim Ali'ye yardım etti. Kız kardeşim Ali'ye yardım ediyordu. |
I went to school. I was going to school. | Okula gittim. Okula gidiyordum. |
We cleaned our car. We were cleaning our house. | Arabamızı temizledik. Evimizi temizliyorduk. |
Today, I got up at eight o’clock. | Bugün saat sekizde kalktım. |
No, I didn’t get up at eight o’clock. | Hayır, saat sekizde kalkmadım. |
I got up at seven twenty-five. | Yedi yirmi beşte kalktım. |
I didn’t have breakfast. | Kahvaltı yapmadım. |
I went to school at seven thirty. | Yedi buçukta okula gittim. |
I played hide and seek. | Saklambaç oynadım. |
I studied life sciences. | Yaşam bilimleri okudum. |
I had lunch. | Öğle yemeği yedim. |
Our school principal gave me a certificate of success. | Okul müdürümüz bana başarı belgesi verdi. |
I studied for my Turkish lesson. | Türkçe dersime çalıştım. |
I came to my aunt’s house. | Teyzemin evine geldim. |
I did my homework. | Ödevimi yaptım. |
I didn’t do my homework. | Ödevimi yapmadım. |
I ate bread. | Ekmek yedim. |
I watched TV. | Ben tv izledim. |
I played games on my tablet. | Tabletimde oyun oynadım. |
I played Minecraft on my tablet. | Minecraft'ı tabletimde oynadım. |
I went to the supermarket. | Süpermarkete gittim. |
I bought ice-cream. | Dondurma aldım. |
I didn’t go to the supermarket. | Süpermarkete gitmedim. |
I had my dinner with my family. | Akşam yemeğimi ailemle birlikte yedim. |
I brushed my teeth and I slept. | Dişlerimi fırçaladım ve uyudum. |