Orada 4 çocuk var. | There are four children. |
Onlar oğlan. | They are boys |
Onlar kız değil. | They aren’t girls |
Onlar çimenin üzerinde oturuyorlar. | They are sitting on the grass. |
Bence onlar ormandalar. | I think they are in forest. |
Belki onlar bir çok ağacın önündeler. | Maybe they are in front of many trees. |
Belki ağaçlar çocukların arkasında. | Maybe trees are behind the children. |
Çocuklardan biri gitar çalıyor. | One of the boys is playing guitar. |
Çocuklardan ikisi forma giyiyor. | Two of the boys are wearing jerseys. |
Çocuklardan biri sarı bir tişörte sahip. | One of the children has a yellow t-shirt. |
Onlar gülüyorlar çünkü onlar mutlular. | They are smiling because they are happy |
Hava güneşli | The weather is sunny |
Bu yüzden güneş parıldıyor. | So the sun is shining. |
Sabah kalktığımda, kahvaltı yapacağım. | When I get up in the morning, I will have breakfast |
Eğer erken kalkarsam, kahvaltı yapacağım. | If I get up early, I will have breakfast. |
Eğer zamanım olursa, alışveriş merkezine gideceğim. | If I have time, I will go to shopping center. |
Eğer Ayşe sıkı çalışırsa, sınavı kolayca geçecek. | If Ayşe studies hard, she will pass the exam easily. |
Eğer biz Antalya ya gidersek, yüzeceğiz. | If we go to Antalya , we will swim. |
Eğer suyu ısıtırsan, su kaynar. | If you heat water, it boils. |
İstanbul a gittiğimde annemi özleyeceğim. | When I go to İstanbul, I will miss my mom. |
Bu haftasonu ralli yarışı izleyeceğim. (planned) | I am going to watch rally race this weekend |
Ben arkadaşlarımla buluşup, alışveriş yapacağım. (planned) | I am going to meet my friends and do the shopping. |
İstanbul da iken, Sultanahmet Camini ziyaret ettim. | When I was in İstanbul, I visited Blue Mosque. |
Bİr gemiye bindim. | I got on a ship. |
Balık ekmek yedim. | I had fish and bread. |
Babamın kuzeninde kaldık. | We stayed at my father's cousin's house. |