Söz veriyorum, zamanında orada olacağım. | I promise I will be there on time. |
Bu günlerde nadiren televizyon izliyorum. | I rarely watch TV these days. |
Kararının sebebi ne? | What’s the reason for your decision? |
Teklifi reddetti. | He refused the offer. |
Onların ilişkisi güvene dayalıdır. | Their relationship is based on trust. |
Tatilin ardından rahatlamış hissediyorum. | I feel relaxed after the vacation. |
O, çok güvenilirdir; ona güvenebilirsin. | She is very reliable; you can trust her. |
Bana güvenebilirsin. | You can rely on me. |
Fırtına sırasında sakin kaldı. | He remained calm during the storm. |
Başkalarının fikirlerine saygı göstermelisin. | You should respect other people’s opinions. |
O, her zaman büyüklerine karşı saygılıdır. | He is always respectful to his elders. |
Bu iki kelime aynı anlama geliyor. | These two words have the same meaning. |
Bu konuda aynı fikirdeyiz. | We have the same opinion on this matter. |
Aynı sınıftayız. | We are in the same class. |
O, ders çalışmada çok öz disiplinlidir. | She is very self-disciplined when it comes to studying. |
Atıştırmalıklarımı arkadaşlarımla paylaşırım. | I share my snacks with my friends. |
Tören ciddi ve sessizdi. | The ceremony was solemn and quiet. |
Üzgünüm, partiye gelemem. | Sorry I can’t come to the party. |
Kulağa eğlenceli geliyor! | That sounds fun! |
Bu plan kulağa iyi geliyor. | That plan sounds good to me. |