Can you give me your "_____"? / Bana "adresini" verebilir misin? | address |
I’ll "______" if you need. / İhtiyacın olursa "buralardayım". | be around |
This "______" is over 100 years old. / Bu "bina" 100 yıldan daha eski. | building |
The museum has a big "______". / Müze büyük bir koleksiyona sahip. | collection |
My dad can "______" a car. / Babam araba "sürebilir". | drive |
Piri Reis was an "______"./ Piri Reis bir "kaşifti". | explorer |
We went "_________" with friends last weekend. / Geçen hafta sonu arkadaşlarla "go-kart yarışına" gittik. | go-kart racing |
Do you want to "______" us for lunch today? / Bugün öğle yemeğine bize "katılmak" ister misin? | join |
What does it "______"? / Ne "anlama gelir"? | mean |
My room in a "______". / Odam “dağınık” | mess |
He won first place in the "______". / "Yarışta" birinci oldu. | race |
She wants to drive a "_______". / O bir "yarış arabası" sürmek ister. | racing car |
They went another "______". / Bir "tur" daha attılar. | round |
We’ll "_______" together./ Biz birlikte "zaman geçireceğiz". | spend time |
The race "_____" was longer than I expected. / Yarış "pisti" beklediğimden daha uzundu. | track |
He "_______" his dream "into" reality./ o, rüyasını gerçeğe "dönüştürdü". | turned |
I have a lot of “_______” to do./ Yapacak bir çok işim var. | work |
She loves to "_______" every Saturday. / Her cumartesi jimnastik yapmayı çok sever. | do gymnastics |
We plan to "_______" this winter. / Bu kış buz "patenine gitmeyi" planlıyoruz. | go ice-skating |
They "_______" in the Alps every weekend. / Her hafta sonu Alpler’de "kayağa giderler." | go skiing |
I "_______" every morning. / Her sabah "yüzmeye giderim". | go swimming |
They "______" around the coast. / Kıyı boyunca "yelken açarlar." | go sailing |
I "_______" when I come home. / Eve geldiğimde "ödev yaparım." | do homework |
There wasn’t "______" food/ "Yeterli" yiyecek yoktu. | enough |
"_____" the glass with water, please. / Lütfen bardağı su ile doldur. | Fill |
His "_____" is to become a doctor. / Onun "hedefi" doktor olmaktır. | goal |
Make sure to wear your "_____" while cycling. / Bisiklet sürerken "kaskını" takmayı unutma. | helmet |
I love learning about "_____". / "Tarih" hakkında bilgi edinmeyi çok seviyorum. | history |
She is "_______" a rose./ Bir gül "tutuyor." | holding |
"______", I’ll be right back. / "Bekle", hemen döneceğim. | Hold on |
The building was "______". / Bina "devasa" idi. | huge |
"_____" me go / Gitmeme "izin ver". | Let |
"______" the word in the dictionary. / Kelimeyi sözlükte "ara". | Look up |
He "______" the test./ Sınavı geçti. | passed |
She "______" the piano every evening. / Her akşam piyano "pratiği yapar". | practises |
Can you help me "_____" this box? / Bu kutuyu" itmemde" bana yardım eder misin? | push |
I left my keys "______" in the kitchen. / Anahtarlarımı mutfakta "bir yerde" bıraktım. | somewhere |
"______", the lights went out. / "Birdenbire" ışıklar söndü. | Suddenly |
You have the "_____" number. / "Yanlış" numarayı aradınız. | wrong |
He wants to "_______" his English skills. / İngilizce becerilerini "geliştirmek" ister. | improve |
She got a good "_____". / İyi bir not aldı. | mark |
Can you "_____" your name for me? / İsmini benim için "heceleyebilir misin"? | spell |
Many people "______" in the marathon every year. / Her yıl pek çok insan maratona "katılır" | take part |
She decided to "_______" painting as a hobby. / Hobi olarak resme "başlamaya" karar verdi. | take up |
I "______" play the piano. / Eskiden piyano çalardım. | used to |
She "_______" live in Paris. / O, Paris'te yaşardı. | used to |
We used to "______" camping every summer when we were kids. / Çocukken her yaz kampa "giderdik". | go |
She walked "_______". / "Geriye doğru" yürüdü. | backwards |
The game "______" at 13:00./ Oyun 13:00 te "başlar". | begins |
They "_______" the window / Onlar pencereyi "kırdı". | broke |
She decided to "______" her hairstyle. / Saç stilini "değiştirmeye" karar verdi. | change |
The crowd began to "______". / Kalabalık "tezahürat yapmaya" başladı. | cheer |
The film "_____" set up their cameras. / Film "ekibi" kameralarını kurdu. | crew |
Skydiving was an incredible "_______"! / Paraşütle atlamak inanılmaz bir "deneyimdi"! | experience |
"______", he’s the youngest player on the team. / "Aslında", o takımın en genç oyuncusu. | In fact |
Don’t forget to wear your "_____". / "Eldivenlerini" giymeyi unutma. | gloves |
Jack "______" his knee./ Jack dizini "yaraladı." | hurts |
A "______"passed us on the road. / Yolda bir "kamyon" bizi geçti. | lorry |
Don't "______" your keys. / Anahtarlarını "kaybetme" | lose |
The "______" is very loud. / "Gürültü" çok yüksek. | noise |
The store is just "_____" the post office. / Mağaza tam postaneyi "geçince". | past |
Water was leaking from the "______". / "Borudan" su sızıyordu. | pipe |
We "______" the airport. / Havaalanına "ulaştık" | reached |
He finished the race in "______" place. / Yarışı "ikinci" sırada bitirdi. | second |
"______" was coming from the kitchen. / Mutfaktan "duman" çıkıyordu. | Smoke |
The event will "_______" next Saturday. / Etkinlik önümüzdeki cumartesi "gerçekleşecek". | take place |
The "________" dropped below zero overnight. / Gece "sıcaklık" sıfırın altına düştü. | temperature |
She "_______" her little sister. / Küçük kız kardeşiyle "ilgilenir". | takes care of |
We "________" washing the dishes. / Bulaşıkları yıkamada "sırayla yapıyoruz". | take turns |
You should rest for "_______" a few hours. / "En az" birkaç saat dinlenmelisin. | at least |
There’s a small pocket at the "_____" of the bag. / Çantanın "arkasında" küçük bir cep var. | back |
Do you need anything "______" from the store? / Mağazadan "başka" bir şeye ihtiyacın var mı? | else |
The room was "_____" / Oda "boştu". | empty |
I've looked "________"./ "Her yere" baktım. | everywhere |
Book is "______" the computer.. / Kitap bilgisayarın "önünde". | in front of |
They "_______" a new app./ Yeni bir uygulama "icat ettiler." | invented |
He’s a "_______" athlete in basketball. / O, basketbolda "profesyonel" bir sporcu. | professional |
He enjoys "_______" in his free time. / Boş zamanlarında "kaykay yapmayı" seviyor. | skateboarding |
There’s a new "_______" in town. / Şehirde yeni bir "kaykay parkı" var. | skatepark |
She’s a talented "______". / O, yetenekli bir "kaykaycı". | skater |
You should "______" to your plan. / Başarılı olmak için planına "sadık kalmalısın". | stick |
I like her fashion "______". / Onun moda "tarzını" seviyorum. | style |
He bought a new "_______" for the trip. / Yolculuk için yeni bir "sörf tahtası" aldı. | surfboard |
She’s a skilled "______". / O, yetenekli bir "sörfçü". | surfer |
"_______" often hang out at the skatepark. / "Gençler/Ergenler" sık sık kaykay parkında takılırlar. | Teenagers |
My "______" got hurted./ "Ayak parmağım" yaralandı. | toe |
He practiced a new "_____" on his skateboard. / Kaykayında yeni bir "numara" çalıştı. | trick |
The "_______" were perfect for surfing. / "Dalgalar " sörf yapmak için mükemmeldi. | waves |
The skateboard’s "_______" broke. / Kaykayın "tekerleği" kırıldı. | wheel |
He completed the work "_______" any help. / Yardım almadan işi tamamladı. | without |
There is a "______" table. . / "Ahşap" bir masa var. | wooden |
I ___(şarkı söyledim) song with chorus (kora) | sang |
We do many activities ____(beraber) with my family. | together |
We went to Rize for the _____. ( ilk defa) | first time |
My mom can cook ____(lezzetli) food. | delicious |
We _____(bazen) eat at a restaurant. | sometimes |
She is very _____ because she exercises every day. / O, her gün egzersiz yaptığı için çok "zayıf". | slim |
My cat is _____ . / Kedim "tombik". | plump |
He is always _____ and never comes late. / O her zaman "dakiktir" ve asla geç gelmez. | punctual |
She is _____ and often gives money to charities. / O "cömerttir" ve sık sık hayır kurumlarına bağış yapar. | generous |
Ali is very _____ to me / Ali bana karşı çok “kaba” idi. | mean |
He’s too _____ to speak in front of the class. / O, sınıf önünde konuşmak için fazla "utangaç". | shy |
Sarah is very _____ and loves meeting new people. / Sarah çok "sosyal" ve yeni insanlarla tanışmayı sever. | sociable |
Tom is always _____ and rarely gets angry. / Tom her zaman "iyi huyludur" ve nadiren sinirlenir. | good-tempered |
She is _______. / O, "kötü huyludur". | bad-tempered |
I was _____ for work because I missed the bus. / Otobüsü kaçırdığım için işe "geç" kaldım. | late |
He looks so _____ / O, çok "ciddi" görünüyor. | serious |
Jane is a _____ student; she always gets good grades. / Jane "başarılı" bir öğrencidir; her zaman iyi notlar alır. | successful |
We need more _____ for the science experiment. / Bilim deneyi için daha fazla "ekipmana" ihtiyacımız var. | equipment |
The _____ played very well, but we still won the game. / "Rakip" çok iyi oynadı ama yine de maçı kazandık. | opponent |
Ali is tall. Veli is ______. / Ali uzundur. Veli “daha uzundur” | taller |
Ali is _______ than Veli./ Ali Veli’den “daha kısadır” | shorter |
Ayşe is _______ Melis/ Ayşe Mlies’”ten daha hızlıdır” | faster than |
My grandma is _______ me. / Büyükannem ben”den daha yaşlı”. | older than |
My room is ______. / Odam daha “büyük”. | bigger |
This dress is _______ than the other./ Bu elbise diğerinden “daha ucuz” | cheaper |
I am ______ you/ Ben sen”den daha mutluyum” | happier than |
Melis is cheerful. Ayşe is ______ cheerful./ Melis neşeli. Ayşe “daha” neşeli. | more |
Movie was enjoyable. But its book _______ ./ Film keyifliydi. Ama kitabı “daha keyifliydi”. | more enjoyable |
Spiderman is _______ than Superman./ Örümcek Adam, Süpermen'den “daha heyecan verici”. | more exciting |
Our car is _______ . / Bizim arabamız “daha pahalı” | more expensive |
Math exam is more difficult _____ Turkish. /Matemetik sınavı Türkçe “den” daha zordu. | than |
The weather was good yesterday. But today it is ______./ Dün hava iyi idi. Ama bugün hava “daha iyi" | better |
The exam was ______ than I expected. /Sınav beklediğimden “daha kötü” idi. | worse |
My room “_____” cleaned. (Odam temizlendi.) | was |
Flowers “_____” watered. (Çiçekler sulandı) | were |
The film “_______” . (Film izlendi.) | was watched |
The letter “_______ “ . (Mektup yazıldı.) | was written |
Coffee “_______” . (Kahve içildi.) | was drunk |
Meal “_______” . (Yemek pişirildi. ) | was cooked |
The book “______” . (Kitap okundu.) | was read |
The house “______”. (Ev boyandı.) | was painted |
My bike “______ “ . (Bisikletim çalındı.) | was stolen |
Dinner “______” . (Akşam yemeği yenildi.) | was eaten |
Lunch was eaten ______ Ali. (Öğlen yemeği Ali tarafından yenildi.) | by |
Ali “_______” Veli. (Ali Veli tarafından öldürüldü.) | was killed by |
My room was cleaned “_______” my mom. (Odam annem tarafından temizlendi.) | by |
Game ______ played by Kaan. (Oyun Kaan tarafından oynandı.) | was |
Lunch was eaten by ______. /Öğlen yemeği benim tarafımdan yenildi. | me |
Game was played by _____. / Oyun bizim tarafımızdan oynandı. | us |
Museum was visited by _____. / Müze onlar tarafından ziyaret edildi. | them |
Car was washed by ______. / Araba onun tarafından yıkandı. (erkek) | him |
Flowers were watered by _____. /Çiçekler onun tarafından sulandı. (kadın) | her |
I ___(şarkı söyledim) song with chorus (kora) | sang |
We do many activities ____(beraber) with my family. | together |
We went to Rize for the _____. ( ilk defa) | first time |
My mom can cook ____(lezzetli) food. | delicious |
We _____(bazen) eat at a restaurant. | sometimes |
His (onun) room _____. (kötü kokuyor) | smells bad |
We traveled 15 ____(saat) to Rize. | hours |
I am ___(daha sessiz) than my sister | quieter |
My friends are _____ (daha az yetenekli) than me. | less talented |
My grandmother is _____ (daha az eğitimli) than me. | less educated |
My sister is _____ (daha güvenilir) than my friends. | more reliable |
My mother is _____ (daha ünlü) than my brother. | more famous |
My talent is writing (rayting) ______ (şiirler). | poems |
Asya never tells lies. She is _______ | honest |
Mary helps others when they have a problem. She is _______. | helpful |
Dean likes sharing his toys. He is ________ | generous |
Harry has lots of friends. He is ________ | friendly |
I gets high marks. So I am ________. | successful |
Ali cares about only himself. He is ________ | selfish |
Tom is always on time. He is ________ | punctual |
I _______ my best friend. / Ben her zaman en iyi arkadaşıma güvenirim. | count on |
I _______ wake up early./ Ben her zaman erken kalkarım. | always |
Ali _______ drinks milk. (Ali genellikle süt içer.) | usually |
We ______ visit our grandparents. /Sık sık büyük ebeveynlerimizi ziyaret ederiz. | often |
Ayşe _______ wakes up late. / Ayşe bazen geç kalkar. | sometimes |
Ali _______ eats broccoli. / Ali nadiren brokoli yer. | rarely |
I ________ watch TV. / Asla TV izlemem. | never |
I ____(gerçekten) want to go to Azerbaijan. | really |
Korea is ____(ilginç). | interesting |
Turkish sportspeople never ______ ./ Türk sporcusu asla “pes etmez”. | give up |
He had a life_______ to science./Bilime “adanmış” bir hayatı vardı. | dedicated |
I ______ at secondary school./ Ben ortaokulda “okurum”. | study |
_____, he went to England./ “Daha sonra” İngiltere'ye gitti. | Later |
He continued his studies at________ universities./ Çalışmalarına “farklı” üniversitelerde devam etti. | different |
He _______ in 1960. / 1960 yılında “geri döndü”. | returned |
He _______ a professor./ Profesör “oldu”. | became |
His works are ______ important. / Çalışmaları “hala” önemli. | still |
His works are still _______ ./ Çalışmaları hala “önemli”. | important |
My dad’s ________ is paint seller./ Babamın “mesleği” boya satıcılığı. | occupation |
received | She “______” a prize. / O bir “ödül” aldı. |
one of | She was “_____” the first female chemists in Türkiye. / Türkiye'nin ilk kadın kimyagerlerinden “biriydi”. |
chemists | She was one of the first female “_______” in Türkiye. / Türkiye'nin ilk kadın “kimyagerlerinden” biriydi. |
taught | Marie Curie “_______” Remziye Hisar chemistry. / Marie Curie Remziye Hisar'a kimya “öğretti” |
Zebra | “ ______” has black and white stripes. /”Zebranın” siyah ve beyaz çizgileri vardır. |
Elephant | “________” has big ears and a trunk./ “Filin” büyük kulakları ve hortumu vardır. |
Giraffe | “________” is known fpr its long neck and spots. /”Zürafa” uzun boynu ve benekleriyle bilinir. |
Polar bear | “_______” lives in cold places and is white./ “Kutup ayısı” soğuk yerlerde yaşar ve beyazdır. |
Lion | “_______” is often called the king of the jungle. /”Aslan” genellikle ormanın kralı olarak adlandırılır. |