You are in browse mode. You must login to use MEMORY

level: 287 OJ

Questions and Answers List

level questions: 287 OJ

Question	Answer
I ____ do training. / Eskiden antrenman yapardım.	used to
I ___ get up early. / Erken kalkmam gerekiyordu.	had to
I ___ football. / Futbolu bırakmak zorunda kaldım.	had to quit
Courtois ____ goals easily. / Courtois kolay kolay gol yemez.	doesn’t concede
I ____ after the lesson. / Dersten sonra dışarı çıkabilirim.	might go out
Casillas ____ the best goalkeeper ever. / Casillas belki de gelmiş geçmiş en iyi kaleci olabilir.	might be
Mert Günok ____ play for Fenerbahçe many years ago. / Mert Günok yıllar önce Fenerbahçe'de oynuyordu.	used to
I had to quit these trainings, because I had to ____ for the LGS exam. / Bu antrenmanları bırakmak zorunda kaldım, çünkü LGS sınavına hazırlanmak zorundaydım.	get prepared
Soon, I _____ a new club. / Yakında yeni bir kulübe katılacağım.	am going to join
After ____ his games, I decided to be a goalkeeper. / Onun maçlarını izledikten sonra kaleci olmaya karar verdim.	watching
Last year, the defence of Fenerbahçe ___ amazing. / Geçen yıl Fenerbahçe'nin savunması harikaydı.	was
I ____ only Neuer when he played very well. / O çok iyi oynadığında yalnızca Neuer'i görebiliyordum.	could see
Romeo and Juliet ___________ to get married.(Romeo ve Juliet konuşup evlenmeye karar verirler.)	talk and decide
He _________ Juliet and they fall in love.(Romeo Juliet'le tanışır ve aşık olurlar.)	meets
One night the Capulets ______ a party.(Bir gece Capuletler parti verirler)	have
They are married _________.(Gizlice evlenirler.)	in secret
He is ________ angry with Romeo(O hala Romeo'ya kızgındır.)	still
Romeo __________ want to fight. (Romeo kavga etmek istemez.)	doesn't
If you __________ fight him, I will!(Onunla kavga etmeyeceksen ben kavga ederim!)	won't
Romeo is so ________ (üzgündür)	upset
He ________ Romeo away.(Romeo you uzaklara göderir)	sends
Juliet goes to Friar Lawrence _______(Yardım için).	for help
You _______ sleep for two days. (İki gün uyuyacaksın)	will
He buys _______poison(biraz zehir)	some
I will _______ with you forever.(sonsuza dek seninle kalacağım)	stay
________, Juliet wakes up (Çok geç)	too late
She _______ what happened.(Ne olduğunu görür)	sees
You didn't _______ any poison for me? (His zehir bırakmadın	leave
Romeo and Juliet ______ both dead.(Her ikiside ölüdürler)	are
They are so ______ (Onlar çok üzgündürler	sad
They ______ not to fight any more.(Onlar artık kavga etmeme konusunda anlaşırlar)	agree
I ________ watch a movie tonight. / Bu akşam bir film izleyeceğim.	am going to
She is going to ______ her grandma tomorrow. / O, yarın büyükannesini ziyaret edecek.	visit
They are going to play football _____ school. / Onlar, okuldan sonra futbol oynayacaklar.	after
We are going to eat pizza ______. / Akşam yemeğinde pizza yiyeceğiz.	for dinner
He is going to study for his test ______. / O, bu gece sınavı için çalışacak.	tonight
I am going to read a book ________. / Bu öğleden sonra bir kitap okuyacağım.	this afternoon
She _________ help her mom with cooking. / O, annesine yemek yaparken yardım edecek.	is going to
We are going to travel to London ________. / Gelecek ay Londra’ya seyahat edeceğiz.	next month
They are going to clean _______ later. / Onlar daha sonra odalarını temizleyecekler.	their room
He is going to buy a new phone _______. / O, yakında yeni bir telefon alacak.	soon
I am going to ______ my friend after dinner. / Akşam yemeğinden sonra arkadaşımı arayacağım.	call
She is going to go shopping _________. / O, cumartesi günü alışverişe gidecek.	on Saturday
They are going to paint the house _________. / Onlar, gelecek hafta sonu evi boyayacaklar.	next weekend
We are going to make a cake for _________. / Onun doğum günü için bir pasta yapacağız.	her birthday
He is going to meet his teacher ___________. / O, yarın sabah öğretmeniyle buluşacak.	tomorrow morning
I am going to take my dog __________. / Köpeğimi yürüyüşe çıkaracağım.	for a walk
She is going to ______ how to swim this summer. / O, bu yaz yüzmeyi öğrenecek.	learn
We are going to watch the football match _______. / Bu gece futbol maçını izleyeceğiz.	tonight
They are going to _______ a treehouse in the garden. / Onlar, bahçeye bir ağaç ev yapacaklar.	build
He is going to _____ his bike on Sunday. / O, pazar günü bisikletini tamir edecek.	fix
I ____ at the sky. (bakmak)	look
I ___ in the middle of classroom. (ayakta durmak)	stand
I ___ my lunch to school. (getirmek)	bring
I will ___ you a picture. (göstermek)	show
I ___ happy today. (hissetmek)	feel
I ___ my teacher a question. (sormak)	ask
I ___ my friend a gift. (vermek)	give
I ___ my phone. (kullanmak	use
I ___ “hello” to my teacher. (söylemek)	say
I ___ home at 8 am. (ayrılmak)	leave
I ___ my brother a story. (anlatmak)	tell
I____ to my friends at lunch. (konuşmak)	talk
I____ my homework at 5 pm. (başlamak)	begin
I ____ in my dreams. (inanmak)	believe
I smile _____ I see my friend. / Arkadaşımı gördüğümde gülümserim.	when
She _____ me when she got home. / Eve geldiğinde beni aradı.	called
He _____ happy when he eats. / Yemek yerken mutlu hisseder.	feels
They ______ when the cat jumped. / Kedi zıpladığında güldüler.	laughed
I feel good _____ I play. / Oynadığımda iyi hissederim.	when
He _____ when he saw the dog. / Köpeği gördüğünde koştu.	ran
We _____ when she sings. / O şarkı söylediğinde dinleriz.	listen
I was scared when the door _____. / Kapı açıldığında korktum.	opened
He feels _____ when he reads. / O okurken sakin hisseder.	calm
The baby _____ when the toy broke. / Oyuncak kırıldığında bebek ağladı.	cried
I take my umbrella _____ it rains. / Yağmur yağdığında şemsiyemi alırım.	when
I was happy when I got a _____. / Hediye aldığımda mutlu oldum.	gift
We ______ when she dances. / O dans ettiğinde alkışlarız.	clap
They ______ when the ball hit the goal. / Top kaleye vurduğunda bağırdılar.	shouted
I feel _____ when I eat ice cream. / Dondurma yediğimde üşürüm.	cold
She was ______ when she saw the cake. / Pastayı gördüğünde şaşırdı.	surprised
I close the window when the dog _____. / Köpek havladığında pencereyi kapatırım.	barks
The kids laughed when the clown ______. / Palyaço düştüğünde çocuklar güldü.	fell
I ______ sunglasses when the sun shines. / Güneş parladığında güneş gözlüğü takarım.	wear
He was sad when his balloon ______ away. / Balonu uçtuğunda üzüldü.	flew
I _____ visit my grandma tomorrow. / Yarın büyükannemi ziyaret edeceğim.	will
She will _____ you with your homework. / O, ev ödevinde sana yardım edecek.	help
We will play soccer _____ lunch. / Öğle yemeğinden sonra futbol oynayacağız.	after
Will you _____ to the party? / Partiye gelecek misin?	come
He will _______ his new job next week. / Gelecek hafta yeni işine başlayacak.	start
They will _______ to France next year. / Gelecek yıl Fransa'ya seyahat edecekler.	travel
It will rain later _____. / Bugün ilerleyen saatlerde yağmur yağacak.	today
Will she ______ us for dinner? / Akşam yemeğine bize katılacak mı?	join
I will call you _______. / Bu gece seni arayacağım.	tonight
We will _________ at the beach. / Plajda eğleneceğiz.	have fun
You should eat more ________. / Daha fazla sebze yemelisin.	vegetables
She _______ study for the test. / Sınav için çalışmalı.	should
We should _______ our mom. / Annemizi aramalıyız.	call
Should I wear this ______? / Bu elbiseyi giymeli miyim?	dress
He _______ exercise every day. / Her gün egzersiz yapmalı.	should
They should _______ the teacher. / Öğretmeni dinlemeliler.	listen to
You should drink _______ water. / Daha fazla su içmelisin.	more
Should we _______ now? / Şimdi çıkmalı mıyız?	leave
I should ______ my room. / Odamı temizlemeliyim.	clean
We should go to bed ______. / Erken yatmalıyız.	early
He works at ___ the study center and our school. / Hem çalışma merkezinde hem de okulumuzda çalışıyor.	both
We have practice exams ___ two weeks. / Her iki haftada bir deneme sınavlarımız oluyor.	every
When my friends ___ here, we played some games. / Arkadaşlarım buraya geldiğinde, bazı oyunlar oynadık.	came
When we were ___, we hung out. / Dışarıdayken takıldık.	outside
When we were outside, we ate and drank ___. / Dışarıdayken bir şeyler yedik ve içtik.	something
I know a ___ in Kadıköy. / Kadıköy'de bir yer biliyorum.	place
In Kadıköy, I know a place that is not very ___. / Kadıköy'de çok pahalı olmayan bir yer biliyorum.	expensive
I ___ go to this place in the past. / Geçmişte bu yere giderdim.	used to
Today, I ___ go to Tuzla Viaport. / Bugün Tuzla Viaport'a gideceğim.	am going to
I ___ my friends for two months. / İki aydır arkadaşlarımla görüşmedim.	haven’t met
I ___ my friends for nine years. / Arkadaşlarımı dokuz yıldır tanıyorum.	have known
___ are from primary school. / Bunlar ilkokuldan.	These
I don’t have ___ friends. / Çok fazla arkadaşım yok.	many
We talk about ___ hobbies with our friends. / Arkadaşlarımızla hobilerimiz hakkında konuşuruz.	our
Rüzgar ___ much about the LGS exam. / Rüzgar LGS sınavını pek umursamadı.	didn’t care
He ____ for the exam very much. / Sınav için çok çalışmadı.	didn’t study
My school is an Anatolian ___. / Okulum bir Anadolu lisesidir.	high school
Even if I wanted, I couldn’t ___. / İstediğimde bile sigara içemem.	smoke
The program tells me how many calories ___. / Program bana ne kadar kalori yakmam gerektiğini söylüyor.	I should burn
You can ___ your goals with this application. / Bu uygulama ile hedeflerinize ulaşabilirsiniz.	reach
I ___ the movements from my fitness teachers. / Hareketleri fitness öğretmenlerimden öğrendim.	learned
____, I go to the gym four days a week. / Bugünlerde haftada dört gün spor salonuna gidiyorum.	Nowadays
____ cannot stop me. / Yorgunluk beni durduramaz.	Tiredness
After a while, ____ quit the gym. / Bir süre sonra benim yaşımdaki insanlar spor salonunu bırakıyor.	people of my age
People ____ their motivation to go to the gym in three months. / İnsanlar üç ay içinde spor salonuna gitme motivasyonlarını kaybedebilirler.	might lose
My fitness teachers ___ some movements. / Fitness öğretmenlerim bana bazı hareketler gösterdi.	showed me
____, I looked at the paper which my fitness teacher gave me. Then, I improved myself. / Başta, fitness öğretmenimin bana verdiği kağıda baktım. Sonra, kendimi geliştirdim.	At the beginning
My friends ___ to our house. / Arkadaşlarım evimize geliyor.	are coming
We ___ games together. / Belki birlikte oyun oynarız.	might play
They ___ here for four hours. / Burada dört saat kalacaklar.	are going to stay
We ___ friends for nine years. / Dokuz yıldır arkadaşız.	have been
We ___ when we were ten years old. / On yaşındayken tanıştık.	met
I ___ at my current school for three months. / Şu anki okulumda üç aydırım.	have been
I can hold Xbox controllers more ___. / Xbox kumandalarını daha kolay tutabiliyorum.	easily
My hands ___ a lot. / Ellerim çok terliyor.	sweat
FIFA graphics are more ___. / FIFA'nın grafikleri daha gerçekçi.	realistic
I ___ while playing games. / Oyun oynarken sıkılmam.	don’t get bored
I _____ my account for seven years. / Hesabımı yedi yıldır kullanıyorum.	have been using
When PUBG was released, I started playing it ___. / PUBG yayımlandığında hemen oynamaya başladım.	immediately
I might be ____ of PUBG. / Belki de PUBG'nin ilk kullanıcılarından biriyim.	one of the first users
I love ___ out of the airplane. / Uçaktan atlamayı çok seviyorum.	jumping
I don’t think e-sports is a ___ of sport. / E-sporun bir spor dalı olduğunu düşünmüyorum.	type
People also join e-sports ___. / İnsanlar ayrıca e-spor yarışmalarına katılırlar.	competitions
People join e-sports competitions not to exercise, but ____. / İnsanlar e-spor yarışmalarına eğlenmek için katılır, spor yapmak için değil.	to have fun
If people play online games in their free time, it’s not an ___. / İnsanlar boş zamanlarında çevrimiçi oyun oynarlarsa, bu bir bağımlılık değildir.	addiction
If people do what they need to do first, they are not ___. / İnsanlar önce yapmaları gereken şeyleri yaparsa, bağımlı değillerdir.	addicted
If people can control ___, they don’t have an addiction. / İnsanlar kendilerini kontrol edebiliyorsa, bağımlılıkları yoktur.	themselves
I don’t have any friends ___ have a gaming addiction. / Oyun bağımlılığı olan hiç arkadaşım yok.	who
I think Vinicius Junior ___ the Ballon d'Or. / Vinicius Junior'ın Ballon d'Or'u kazanmaya hak kazandığını düşünüyorum.	deserved
Vinicius ___ or punched his opponent. / Vinicius rakibine tokat attı veya yumrukladı.	slapped
Last year, Bellingham ___ very good. / Geçen yıl, Bellingham çok iyiydi.	was