You are in browse mode. You must login to use MEMORY

level: 110-DB -2

Questions and Answers List

level questions: 110-DB -2

Question	Answer
Unfortunately, I ___ my arm. / Ne yazık ki kolumu kırdım.	broke
Actually, I ___ my arm. / Aslında kolumu sakatladım.	injured
Because it was ___ a lot, I couldn’t use my arm. / Çok ağrıdığı için kolumu kullanamadım.	aching
After a while, I ___ stand at all. / Bir süre sonra hiç ayakta duramaz hale geldim.	wasn’t able to
I ___ doing boxing. / Boks yapmayı bıraktım.	stopped
Under my skin, I had ___ due to the injury. / Yaralanma nedeniyle derimin altında iltihap oluştu.	inflammation
The doctor ___ the fluid beneath my skin. / Doktor derimin altındaki sıvıyı boşalttı.	drained
___ the time I didn’t have classes with you, I exercised a lot. / Seninle dersim olmadığı sürede çok egzersiz yaptım.	During
All my life, I had been a little ___, but nowadays, I feel too skinny. / Hayatım boyunca biraz tombiktim ama şu sıralar çok zayıf hissediyorum.	plump
I am not sure about my ___ while running, but I have some specific routes. / Koşarken hızım konusunda emin değilim, ama belirli güzergâhlarım var.	pace
My friends run ___. / Arkadaşlarım benden daha fazla koşuyor.	more than I do
I ___ going for a run today, but the weather was terribly bad. / Bugün koşuya çıkmayı düşündüm ama hava korkunç derecede kirliydi.	thought of
Her ___ shot her and her friend died. / Eski erkek arkadaşı onu ve arkadaşını vurup öldürdü.	ex-boyfriend
I didn’t see them ___, but my sister did. / Onların kanadığını görmedim ama kız kardeşim gördü.	bleeding
He has a perfectly shaped ___ body. / Onun vücudu mükemmel bir üçgen şeklinde.	triangle
This summer, I ___ a big transformation. / Bu yaz büyük bir değişim geçirdim.	went through
My dad buys perfumes not only for ___. / Babam parfümleri sadece kendisi için almıyor.	himself
You ____ this bottle before. / Bu şişeyi daha önce görmüş olabilirsin.	might have seen
This bottle is ____ the iPhone 15. / Bu şişe iPhone 15 kadar büyük.	as big as
She gave this to me ____. / Bunu bana hediye olarak verdi.	as a present
____ / Kestane	Chestnut
It looks like ____. / El bombasına benziyor.	a hand grenade
You ____ of this brand before. / Bu markayı daha önce duymuş olabilirsin.	might have heard
They give us school ……………….. at the end of each semester. — Her dönem sonunda bize okul karnesi veriyorlar.	reports
This expression is more ……………… . — Bu ifade daha resmidir.	formal
I didn’t do ………………. assignments. — Ödevlerimin ikisini de yapmadım.	two of my
She …………….. me a bad grade at math. — Bana matematikten kötü not verdi.	gave
It’s her ……………… ! — Bu onun suçu!	fault
She notices us when we ………………. the slightest mistakes. — En ufak bir hatamızı bile hemen fark ediyor.	make
The principal ……………….. her. — Müdür onun sözünü kesti.	interrupted
He came ……….. our classroom. — Sınıfa geldi.	to
She doesn’t want to ……………….. . — Emekli olmak istemiyor.	retire
I’m not sure ……………. it. — Bundan emin değilim.	about
My mom …………….. me how to cook rice. — Annem bana pilav pişirmeyi öğretti.	taught
I saw a video …………. Instagram. — Instagram'da bir video gördüm.	on
They are ……….……… dinner. — Akşam yemeğini hazırlıyorlar.	making
I ………………… him for a long time. — Uzun zamandır kendisiyle görüşmüyorum.	haven’t met
Long time ……………! — Uzun zamandır görüşemedik!	no see
I got ……………… . — Yaralandım.	injured
It started to …………… again. — Tekrar ağrımaya başladı.	hurt
My left wrist is so ……………… . — Sol bileğim çok zayıf.	weak
I will ……………….. so hard. — Çok çalışacağım.	work out
I want to ……………. back my muscles. — Kaslarımı geri kazanmak istiyorum.	gain
They didn’t listen ………….. me. — Beni dinlemediler.	to
They got angry …………… me. — Bana kızdılar.	at
You should wait for ……………….. minutes. — Birkaç dakika beklemeniz gerekiyor.	a couple of
Keratin ……………….. the process of gaining muscles. — Keratin kas kazanma sürecini hızlandırır.	boosts
I ………………. some of the music notes. — Bazı notaları biliyordum.	knew
I knew some of the music ……………… . — Bazı notaları biliyordum.	notes
At the ……………… of the day at school — Okulda günün sonunda	end
Our ……………….. had a theater play. — Rakibimizin tiyatrosu vardı.	opponent
It was an ……………….. play. — Bu bir doğaçlama oyunuydu.	improvisation
I …………….. of something creative. — Yaratıcı bir şey düşündüm.	thought
She was a fan of Sezen Aksu when she was a ………………. . — Ergenlik döneminde Sezen Aksoy hayranıydı.	teenager
I love my old ……………. teacher. — Eski Almanca öğretmenimi seviyorum.	German
She ……………….. everyone some gifts. — Herkese hediyeler aldı.	bought
She ………………… me her notebook. — Defterini bana verdi.	gave
There’s a …………….. traffic jam. — Çok yoğun bir trafik var.	huge
I was waiting in the subway ……………… . — Metro istasyonunda bekliyordum.	station
There are not many job ………………… for this major. — Bu bölümde iş imkânı pek fazla değil.	opportunities
I studied very ………….. for my exam. — Sınavıma çok çalıştım.	hard
I want to go to the gym ………………. . — Düzenli olarak spor salonuna gitmek istiyorum.	regularly
I stopped …………….. at high school. — Lisede okumayı bıraktım.	studying
I don’t like to study for the exams ……………….. . — Artık sınavlara çalışmayı sevmiyorum.	anymore
Many people can’t use the grammar rules ……………….. . — Birçok kişi dil bilgisi kurallarını doğru kullanamıyor.	correctly
I am …………….. some pills. — Ben hap alıyorum.	taking
They are …………… jokes. — Şaka yapıyorlar.	making
It …………… on different people’s characters. — Bu, farklı insanların karakterlerine göre değişir.	depends
……………… a girl in our class. — Sınıfımızda bir kız var.	There is
Sometimes my friends ……………. . — Bazen arkadaşlarım küfür ediyor.	swear
I lost the game five times ……………… . — Oyunu üst üste beş kez kaybettim.	in a row
Her ………….. hurts. — Boynu ağrıyor.	neck
She ……………….… Candy Crush for long hours. — Uzun saatler boyunca Candy Crush oynardı.	used to play
There are different phases in …………… . — Çocukluk döneminde farklı evreler vardır.	childhood
It depends on your ……………… and country. — Cinsiyetinize ve ülkenize bağlı.	gender
…………………. I don’t like this game. — Bu yüzden bu oyunu sevmiyorum.	That’s why
I’m angry ………… my sister. — Kız kardeşime kızgınım.	at
……………….. of us watched the last scene. — Son sahneyi hiçbirimiz izlemedik.	None
None of us watched the last …………….. . — Son sahneyi hiçbirimiz izlemedik.	scene
I have a suggestion ………….. you. — Senin bir önerim var.	for
My grandma always ………………. a drink for me. — Büyükannem bana her zaman içecek hazırlar.	makes
It ……………… matter. — Önemli değil.	doesn’t
It tastes like …………… fruit. — Çürük meyve tadı var.	rotten
The ice was as ………………. as a knife. — Buz bıçak gibi keskindi.	sharp
The first ……………. was ice. — İlk katman buzdu.	layer
It ……………….. on the teacher. — Öğretmene bağlı.	depends
She ………………. tell us about it. — Bize bundan bahsetmiyor.	doesn’t
The exams’ results were …………………. . — Sınav sonuçları açıklandı.	announced
The ……………….. was broken. — Hoparlör bozuldu.	speaker
The speaker was …………………. . — Hoparlör bozuldu.	broken
I made some ………………. . — Bazı hatalar yaptım.	mistakes
I ………………… some mistakes. — Bazı hatalar yaptım.	made
That’s my ……………….. . — Benim hatam.	fault
I was ………………… . — Kafam karıştı.	confused
There was an electricity ………………… . — Elektrik kesintisi yaşandı.	cut off
I ………………… told my mom yet. — Anneme henüz söylemedim.	haven’t
I’ve ……………. it all by my own. — Her şeyi kendi başıma yaptım.	done
My father …………………. biology. — Babam biyoloji öğretmeniydi.	used to teach
He …………… born in October. — Ekim ayında doğdu.	was
…………….. a war in Turkey in those days. — O günlerde Türkiye'de savaş vardı.	There was
…………………… we don’t know when his birthday is. — Bu yüzden doğum gününün ne zaman olduğunu bilmiyoruz.	That’s why
I didn’t go …………….. gym. — Spor salonuna gitmedim.	to the
My muscles …………. so bad. — Kaslarım çok ağrıyor.	hurt
Istanbul has a ……………… traffic jam. — İstanbul'da trafik çok yoğun.	heavy
I forgot ………… name. — Adını unuttum.	it’s
It is made with ………………. cream. — Fıstık kremasıyla yapılır.	pistachio
I didn’t have ………………….. time to answer all the questions. — Tüm soruları cevaplamaya yeterli zamanım olmadı.	enough
I couldn’t hear ………………… one. — Diğerini duyamadım.	the other
The computer’s ………………… was broken. — Bilgisayarın hoparlörü bozuldu.	speaker
The computer’s speaker was …………………….. . — Bilgisayarın hoparlörü bozuldu.	broken
……………………………, I didn’t do well on the exam. — Bu yüzden sınavda başarılı olamadım.	Because of that
You should do better in the next ………………….. . — Gelecek dönemde daha iyi performans göstermelisin.	semester
I …………………….. my friends for three weeks. — Üç haftadır arkadaşlarımla görüşmüyorum.	haven’t met
I haven’t met my friends ……………. three weeks. — Üç haftadır arkadaşlarımla görüşmüyorum.	for
I ……………………. a single Turkish Lira in the past 3 weeks. — Son 3 haftada tek bir Türk Lirası harcamadım.	haven’t spent
She said you …………….. spending so much money. — Çok para harcıyorsun dedi.	are
I couldn’t ……………….. a meeting with my friends. — Arkadaşlarımla bir görüşme ayarlayamadım.	arrange
I’m going to go ……………… gym. — Spor salonuna gideceğim.	to the
I studied …………… myself. — Kendi kendime çalıştım.	by
He is a …………………… artist. — Fransız bir sanatçıdır.	French
It is a famous …………………… . — Meşhur bir tablodur.	painting
No one ……………….. his name. — Adını kimse bilmiyordu.	knew
He joined Real Madrid when he …………….. 18. — 18 yaşındayken Real Madrid'e katıldı.	was
He ……………….. famous after his role in that series. — Bu dizideki rolüyle ünlendi.	became
He ……………… to his girlfriend. — Kız arkadaşına evlenme teklif etti.	proposed
He has an amazing …………….. , but a terrible character. — Sesi muhteşem ama karakteri berbat.	voice
They wanted to kill him with a ……………….. . — Onu silahla öldürmek istediler.	gun
He was ……………….. with a girl. — Bir kıza aşıktı.	in love
He had …………………. with his wife. — Karısıyla tartışıyordu.	arguments
They got a ……………….. . — Boşandılar.	divorce
His fans …………….. him. — Hayranları onu bıçakladı.	stabbed
He ……………….. him a question. — Ona bir soru sordu.	asked
I have ………………. money. — Biraz param var.	some
I want to ………….. a perfume collection. — Bir parfüm koleksiyonum olsun istiyorum.	have
I ……………………………. interested in cars. — Arabalara karşı her zaman ilgim vardı.	have always been
I have always been interested ……….. cars. — Arabalara karşı her zaman ilgim vardı.	in
I …………………. a carpet when I was a child. — Çocukluğumda bir halım vardı.	used to have
I will buy them when I go ………………… . — Yurt dışına çıktığımda bunları alacağım.	abroad
Many of my ………………. have the same idea. — Birçok meslektaşım da aynı fikirde.	peers
Only ……………… of my friends care about finance. — Arkadaşlarımın çok azı finansla ilgileniyor.	a few
I want to go ………….. the university. — üniversiteye gitmek istiyorum.	to
I ………………… three items off of my bucket list. — Hayallerim listesindeki üç maddeyi tamamladım.	crossed
They ……………. dragon fruits. — Ejder meyvesi yetiştiriyorlar.	grow
He …………… always like that. — O her zaman böyledir.	is
I went ………… school. — Ben okula gittim.	to
They came ……….. my home. — Evime geldiler.	to
I will ……………. my bag. — Çantamı hazırlayacağım.	pack
I’m gonna …………….. a shower. — Duş alacağım.	take
I’m going ……….. a diet. — Diyete başlıyorum.	on
I didn’t go …………… the gym for a month. — Bir aydır spor salonuna gitmiyorum.	to
In the morning, I have to wear a ……………….. . — Sabahleyin ceket giymem gerekiyor.	jacket
We are always using the …………………………. . — Biz her zaman klimayı kullanıyoruz.	air conditioner
"The members of the Turkish army need to be ____ these days." / "Türk ordusu mensupları bugünlerde daha dikkatli olmalı." ??‍♂️??	extra cautious
"I saw a lot of _____." / "Bir sürü çiçekli kız gördüm." ???	girls with flowers
"____!" / "Umurumda değil!" ?‍♀️?	I don't care
"I went to the school garden ____ play badminton." / "Badminton oynamak için okul bahçesine gittim." ???	to
"While playing badminton, my body has to move ____." / "Badminton oynarken vücudum her yöne hareket etmek zorunda." ?‍♀️➡️⬅️⬆️⬇️	in all directions
"He plays ____ a pretty good team." / "Oldukça iyi bir takımda oynuyor." ⚽??	for
"I needed to block him, but I ____." / "Onu bloklamam gerekiyordu ama yapamadım." ✋?	couldn’t
"When he ___ his arms, I can't reach him." / "Kollarını kaldırdığında ona yetişemiyorum." ?‍♂️?‍♀️	raises
"A handball is very ___." / "Hentbol topu çok sert." ?‍♀️?	hard
"I want to ____ my higher education in Italy." / "İtalya'da yüksek lisans yapmak istiyorum." ????	pursue
"I want to study ____ in Italy." / "İtalya'da mimarlık okumak istiyorum." ???️?	architecture
"I am going to ____ this exam in three years." / "Bu sınava üç yıl sonra gireceğim." ?️⏳?	take
"I must use ____ in houses effectively." / "Evlerdeki alanları etkili bir şekilde kullanmalıyım." ??️?	spaces
"I ____ about it." / "Bunu hiç düşünmemiştim." ??	have never thought
"This house ____ nature, but it doesn’t seem natural in a city." / "Bu ev doğayla uyumlu, ancak şehirde doğal durmuyor." ???️	aligns with
"In ___ nineteen thirties,..." / "1930'lu yıllarda..." ?️	the
"The idea of architecture ____ over time." / "Mimari anlayışı zamanla değişti." ?️➡️?️	has changed
"These bridges _____ powerful winds." / "Bu köprüler güçlü rüzgarlara dayanamadı." ???	couldn’t withstand
"We must make use of AI technologies ____ probable outcomes of some natural disasters." / "Bazı doğal afetlerin olası sonuçlarını tahmin etmek için yapay zeka teknolojilerini kullanmalıyız." ??️?	to predict
"We are going to see a brand new Los Angeles ____." / "Beş yıl içinde yepyeni bir Los Angeles göreceğiz." ???✨	in five years
"The Los Angeles Fires ____ a scam." / "Los Angeles yangınları bir dolandırıcılık olabilir." ??	might be
"The Los Angeles Fires might be ____." / "Los Angeles yangınları planlı olabilir." ??	planned
"The Olympic Games are going to ____ in Los Angeles." / "Olimpiyat Oyunları Los Angeles'ta yapılacak." ????	take place
"There must be a ____." / "Bir tezgah olmalı." ??	setup
"____ Theories" / "Komplo Teorileri" ?‍??	Conspiracy
"One of my friends, ___ name is Latif, told me that Jews threw Abraham into the fire." / "Latif adında bir arkadaşım, Yahudilerin İbrahim'i ateşe attığını söyledi." ?‍?‍??	whose
"They were the ____ the Jewish people." / "Onlar Yahudi halkıyla aynı kabilelerdi." ??‍?‍?‍?	same tribes as
"He said the Jews ____ the book of Abraham." / "Yahudilerin İbrahim'in kitabını çaldığını söyledi." ?盗賊	had stolen
"I think he _____ in those kinds of things anymore." / "Sanırım artık bu tür şeylere inanmıyor." ?➡️?‍♂️	doesn’t believe
"I ____ a lot." / "Eskiden çok dua ederdim." ?‍♀️	used to pray
"He was ____ interested in women." / "Kadınlarla çok ilgiliydi." ??	too
"It was ____." / "Bu korkunç bir şeydi." ?	something horrible
"I ____ you about this before." / "Bundan daha önce bahsetmiş olabilirim." ?️	might have told
"He is so ____." / "O çok şımarık." ??	spoiled
"He says he wants to buy the ___ of Palestine." / "Bütün Filistin'i satın almak istediğini söylüyor." ???	whole
"He ____ refugees." / "Mültecileri sevmiyor." ?	doesn't like