Mesut's English Vocabulary
🇹🇷 » 🇬🇧
Learn English From Turkish
Learn English From Turkish
Practice Known Questions
Stay up to date with your due questions
Complete 5 questions to enable practice
Exams
Exam: Test your skills
Test your skills in exam mode
Learn New Questions
Manual Mode [BETA]
The course owner has not enabled manual mode
Specific modes
Learn with flashcards
Listening & SpellingSpelling: Type what you hear
multiple choiceMultiple choice mode
Mesut's English Vocabulary - Leaderboard
Mesut's English Vocabulary - Details
Levels:
Questions:
741 questions
🇹🇷 | 🇬🇧 |
Devir teslim | Handover |
Arıza | Breakdown |
Etiketler | Tags |
Dağıtma | Deployment |
Giriş | Introduction |
Daha fazla | Further |
Bir işletmeyi çalıştırmak | To run a business |
Çalışan | Employee |
Işveren | Employer |
Bir toplantı ayarlamak | To arrange a meeting |
Gizli | Confidential message |
Ile işimiz bitti | We are done with ... |
Aralık (Süre) | Interval |
Bağımlılık yapan | Addictive |
Nefes nefese | Out of breath |
Yeni personel almak | To recruit new personnel |
Satış asistanı | Sales assistant |
Kapora | Deposit |
"tükendi" | They are "out of" brand new cars |
Kara borsa | Black market |
Sonuçta şuraya vardı | To end up |
Yaz "bitmek üzere" | The summer is "about to" end |
Sokağa çıkma yasağı | Curfew |
Karantina | Lockdown |
Pis | Filthy |
Yüz mükemmel doğru | Hundred perfect right |
Yazılı "izin" | Written "permit" |
Göstermek, temsil etmek | To stand for |
Iletişimsizlik | Miscommunication |
Elveda | Farewell |
Selamlar | Greetings |
Şükran, minnettarlık | Gratitude |
Vitrin alışverişi | Window shopping |
Kavramak | To comprehend |
Emin olmak | To make sure |
Onyıl | Decade |
Kitap "başına" | "per" book |
Istatistikler | Facts and figures |
Önceden planlama | Schedule |
Önceden | In advance |
Kur'an-ı kerim | The Holy Quran |
Elinden gelenin en iyisini yapmak | To do your best |
Bir şeyi öne çekmek | To bring sth forward |
Ders (ileri seviye) | Lecture |
Alıştırmalar "hakkında" geribildirim | Feedback on Exercises |
Yapay, insan yapımı | Artificial |
O zaman | Then |
Ondan sonra, | Then, |
Daha fazla | More ... than |
Tasarruf etmek | To "save" money |
Kasa | You save your money in a "safe" |
Anlamına gelmek | What does "to mean" mean? |
20. yüzyılın “geri kalanı” | The "rest" of the 20th century |
Içinden doğru, aracılığıyla | Through |
Karşısına | Across |
Ticari | Commercial |
Mallar, eşyalar | Goods |
Kategori: bbc-britanya yayın kanalı | BBC-British Broadcasting Channel |
Canlı yayın | Live broadcasting |
Haç, çarpraz | Cross |
Tembel hayvan | Sloth |
Hakaret | Insult |
Homoseksüel eş | I have a "partner." |
Bir hastalıktan kurtulmak | To recover from an illness |
Tarihi eser | Antiquity |
Başlık verme | To entitle |
Müzayede evi | Auction house |
Kayıp, eksik | Missing |
Kayıp | Lost |
Miras | Heritage |
Aygıt | Electronic device |
Mütevazı | Humble man |
Birşeye uymak | To adhere to sth |
Koli, paket, kargo | To deliver "parcel" |
Tamı tamına doğru söyleyecek olursak | Strictly speaking |
Kelimenin tam anlamıyla | Literally |
Edebiyat | Literature |
Edebi | Literary |
Posta ücreti | Postage |
Kaynakları tahsis etmek | To allocate resourses |
Son müşteri | End customer |
Bizim tarafta, bizce | At our end |
Fatura | Invoice |
Iyilik, yardım | I need a "favour" |
Uzantı | Extension |
Yönetmelik, düzenleme | Regulation |
Teslimatta ödeme | To pay on delivery |
Nakit ödemek | To pay in cash |
Peşin ödemek (önden) | To pay in advance |
Kredi kartıyla ödemek | To pay by credit card |
Anlıyorum | I see |
Yardımınız takdir edilecektir | Your help will be appreciated. |
Tabi ki, elbette | Sure |
Beklemek, yolunu gözlemek | To keep an eye out for it |
Üstesinden gelmek | To get through |
Uygulamaya koymak | To implement |
Zorunlu | Mandatory |
Hedef | Objective |
Vekaleten oy verme | Proxy vote |